2015'te bir beyaz eşya firması tarafından kızı Kübra Süzgün'ün fotoğraflarının izinsiz kullanıldığını belirten Serkan Süzgün; oyuncu Özge Özpirinçci vasıtasıyla tuttukları avukat Nail Gönenli'nin de dolandırıcılığın bir parçası olduğunu iddia etti. Açtığı davanın reddedildiğini belirten Süzgün "Metin Kıcır, sahte belge düzenlemiş, kızımın hakları kendisindeymiş gibi şirketten milyonlar almış.Avukatım Nail Gönenli'nin de onlarla işbirliği yaptığını anladım. Nail'le konuşmaya çalıştım ama kaçtı. Özge de bana dönmüyor" diyor
Sosyal medyada Özge Özpirinçci hakkında suçlamada bulunmuştunuz. Neler yaşadınız anlatır mısınız
2015 yılında kızımın fotoğrafını sosyal medyada görüp bizi aradılar. Kızımı ünlü bir beyaz eşya firmasının marka reklam yüzü seçtiklerini söyleyip, bizi fotoğraf çekimine çağırdılar. Biz de kendimizi set ortamında bulduk. Kızımın fotoğrafını çektiler. Uzun süre ses çıkmadı. Ama fotoğraflarını çektikten sonra ne bir sözleşme ne de başka bir şey yaptılar. Bizi daha sonra sözleşme için çağıracaklarını zannettik. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra kızımın fotoğraflarının tüm Türkiye'de ve yurtdışında kullanıldığını gördük. Şirketi arayıp, iznimiz olmadan fotoğrafları kullanamayacaklarını söyleyerek uyardık. Size konuyla ilgili dönüş yapacağız dediler. Meğer Metin Kıcır isimli şahıs, bu şirkete gidip, kızımın tüm hakları kendisindeymiş gibi para istemiş. Her yıl kızım üzerinden milyonlarca lira para almış. Bunların hiçbirinden benim haberim yok.
'SANA AVUKAT BULALIM' DEDİ
Siz ne yaptınız bununla ilgili
Bizi arayacaklarını söyledikleri için bekledik. Bu arada kızımın fotoğraflarını kullanmaya devam ettiler. Sene 2016 oldu, ben tekrar beyaz eşya şirketini aradım. Şirketin reklam departmanı kızımın yüzü olduğu reklam kampanyasının iptal olduğunu, 6 aya kadar binalardan sökeceklerini söylediler. Baktım devam ediyorlar kızımın fotoğrafını kullanmaya. Ben de şirketin binasına gittim. 'Kızımın fotoğrafını kullanamazsınız, binalara fotoğrafı giydirmişsiniz. Fotoğraflarını sökün yeter artık' dedim. Burada kızıma yapım şirketlerinden teklifler gelmeye başladı. 2017 yılında kızım çocuk oyuncu olarak ünlü oldu. 'Kadın' dizisine başladığı sırada, Özge Özpirinçci'ye bu şirketle yaşadığımızı anlattım. Özpirinçci, menajeriyle birlikte bana "Kızının hakkını koruman lazım, sana avukat bulalım" dedi. Özge Özpirinçci'nin yakın arkadaşı avukat Nail Gönenli beni aradı. "Bu dosyayı bana ver, bu işi ben halledeceğim" dedi. Ben de "Bu şirket kızımın fotoğrafını yıllarca izinsiz kullandı, hakkımızı ara" dedim, vekalet verdim. Arada konuşuyoruz kendisiyle "Ben halledeceğim, bana bırak" diyordu. Ben de tamam dedim. Kübra bu arada dizide çok ünlü oldu, ben de kızımın yanından hiç ayrılmıyordum. İşimden bile istifa etmiştim. Aradan zaman geçti kızımın diziyi çektiği dönemde, basında kızımla ilgili 'Kübra Süzgün 15 bin TL'lik dava açtı' diye haber çıktı. Ben de Nail'i aradım, "Benden ne belge istedin ne de dava açacağım diye bana haber verdin Dava açacağını söylemeliydin. 15 bin TL gibi bir rakamla niye açtın" diye konuştum. O da bana "Siz bana bırakın, haberlerin çıkması normal" dedi. Ben de o dönemde çok anlamadığım için dava sürecini ona bıraktım. Aradan biraz zaman geçti, Nail beni aradı. "Bilirkişi raporu sizin aleyhinize çıktı" dedi. Ben de "Nasıl olur Kızımın fotoğraflarını izinsiz kullandılar, burada nasıl bizi haksız buldu bilirkişi raporu. Ben duruşmaya geleceğim" dedim. Mahkemeye gittim, hakim "Davanız ret oldu" dedi. Ben de şoka girdim. Nail'e "Kızımın fotoğrafları izinsiz şekilde hâlâ binalarda duruyor. Nasıl davamız ret olur, bana dava dosyasını ver, bakacağım" dedim. Dava sonrası "İşim var" dedi benden kaçtı. Ofisine sonra gidip dosyayı elime bir aldım ki, Nail Gönenli'nin ünlü beyaz eşya firmasını dolandıran kişiyle işbirliği yaptığını fark ettim. Dosyada Metin Kıcır isimli şahsın 2015 yılından itibaren ünlü beyaz eşya firmasıyla 'Kübra Süzgün'ün fotoğraf haklarını kullanabilirsin' diye para alarak sözleşme yaptığını gördüm.
ARALARINDA ANLAŞMIŞLAR
Avukatınız bu durumu fark etmemiş mi
İşin acı tarafı da bu. Özge Özpirinçci'ye güvenip, onun yönlendirdiği Nail Gönenli'yi avukat tuttum. Meğer dava sürecinde Nail'in yanına gidip, onunla kendi aralarında anlaşmış, Nail de bu dolandırıcılığın bir parçası olmuş. Nail onlarla işbirliği yapıp, kızımın hak ettiği tazminatı Metin Kıcır hak sahibiymiş gibi ona yönlendiriyor. Metin Kıcır zaten yıllardır bizden habersiz kızım için bu şirketten para alıyor. Nail'i de buna ortak ederek yanına çektiler. Ben bunların hepsini dava dosyasını görünce anladım. Beyaz eşya şirketinin kızıma 9 yıllık ödemesi gereken tazminatı Metin Kıcır almaya çalıştı. Nail'in de bunlarla birlikte olduğunu anladığım için hemen azlettim. Nail şimdi çıkıp "Avukatlığı ben bıraktım" diyor ama davayı kaybettikten sonra onun da bizi kandırdığını anlayınca ben azlettim. Bu süreçte aslında beni şok eden başka bir durum daha yaşadım.
DAVAYI ÇEKMEK ZORUNDA KALDIM
Nedir yaşadığınız
UYAP sistemine girdiğimde normalde davacı olan kızım adına benim, davalı da ünlü beyaz eşya firması olmasına gerekirken olay bambaşka çıktı. Metin Kıcır, davada kendisini kızımın alacağı tazminatta hak sahibi gibi gösterip, Kübra'nın şirkette açtığı tazminatı kendisine istediğini gördüm. Bu olay Nail'in gözü önünde yaşanıyor. Dava kızım aleyhine ret olunca, üst mahkemeye itiraz dilekçesi yazdım. Üst mahkeme kararı bozdu. "Mahkemeye sunulan bilirkişi raporu ve diğer belgeler çelişkili" dedi. Sonra tekrar yerel mahkemede görüldü. Şöyle bir durum da var, mahkeme ilk dava görülürken bilirkişi raporu hazırlanıyor ve Metin Kıcır zaten sahtekar olarak tescil edilmiş bu raporda. Ancak sonra benim avukatım olan Nail'in de desteğiyle ilk bilirkişi heyetinin bu raporuna itiraz edilmiş ve mahkeme tekrar bilirkişi heyeti atamış. Ve Metin Kıcır'la bağlantılı olan heyet getirilmiş. Bilirkişi raporunu da Metin Kıcır kendi lehine göre ayarlatmış. Ben zaten İstanbul Bilirkişi Bölge Kurulu'na dilekçe yazdım. "Benim çocuğum adına açılan davaya sunulan raporu Metin Kıcır'ın kendisi yazdırmış. Hakim de bu raporu doğru kabul ederek, bilirkişi raporunu kopyala-yapıştır yöntemiyle mahkeme kararına ekledi" diye yazdım dilekçemi. Kurul da benim dilekçemi haklı bulu- yor ve bu raporun altına imza atanlara ceza verdi. İstinaf mahkemesi de zaten yerel mahkemenin verdiği ret kararını bozdu. Yerel mahkeme tekrar davayı görmeye başladı. Ben de mahkemeye bu usulsüzlüğü anlatan dilekçe yazdım. Mahkeme 'Ppr ve Çınar Ajans takma isimle Metin Kıcır'ın sanki davanın tarafı gibi sızarak davada hareket ettiğini ve bu kişinin davada taraf olmadığı gerekçesiyle dosyanın UYAP sisteminden silinmesine karar verdi. Böylece kızım adına açılan dava baştan sona sahte olduğu için davayı çekmek zorunda kaldım.