Diriye saygınız yok, bari ölüye olsun!

Evinin penceresinden düşerek hayatını kaybeden Güllü'nün ölümü hepimizi derinden etkiledi. Allah rahmet eylesin. Güllü ardında birçok soru işareti de bırakarak gitti. Nasıl düştü, intihar mı, cinayet mi gibi birçok soru günlerdir sosyal medyada konuşuluyor. Paylaşımları okurken şaşırmamak, üzülmemek elde değil. Neden mi Kendini dedektif sanan bazı tipler çıkıyor sosyal medyada yayınlara, açıkça Güllü'nün çocuklarını hedef alıyor. O kadar ağır ithamlarda bulunuyorlar ki, insan izlerken dehşete düşüyor. Olacak şey değil. Bunları izleyip izleyip gaza gelen sosyal medya kullanıcıları da katılıyor bu tek sesli koroya. Bu kadar basit mi insanları karalamak

Bu tipler için basit. Sosyal medyada kurmuşlar bir mahkeme yargılıyorlar insanları. Tüm bu kepazelikleri de reyting almak, tıklanmak için yapıyorlar. Güllü'nün çocukları acılarını mı yaşasın, bunlarla mı uğraşsın Eğer şüpheli bir durum varsa zaten Türk polisi en ince ayrıntısına kadar bunu aydınlatacaktır. Ünlü bir ismin ölümü üzerinden reyting devşirmeye çalışmak vicdanı olan kimseye yakışmaz. Ama bu son yıllarda moda oldu ne yazık ki. Sosyal medya öyle bir yer haline geldi ki daha fazla izlenmek, takipçi kazanmak için cenazeye gidip tabutun başında çekim yapan da var, insanları hedefe oturtup itibar suikastlığına soyunan da. Bu akıma kapılan bazı magazinciler de var ne yazık ki... Daha fazla izlenip, takip edilme uğruna asparagas haberler yapan magazincilerle doldu sosyal medya. Güllü'nün ölümünün ardından da reyting almak uğruna kadının bütün özel hayatını doğru, yanlış demeden ortaya döktüler. Anladık diriye saygınız yok da bari ölüye saygınız olsun...