Okan Buruk'un da ifade ettiği gibi Liverpool galibiyetinin anlam kazanması için Bodo/Glimt karşılaşmasından da üç puanla ayrılması gerekiyordu Galatasaray'ın. Kuzey ülkeleri takımlarına karşı hiç de iyi olmayan hatıraların getirdiği gerginliğe, İlkay Gündoğan'ın sakatlığından dolayı forma giyemeyecek olmasının handikabı da eklendi maç öncesinde.
Ancak inanmış bir takım vardı sahada. Nitekim etkili ön alan baskısıyla gelen ve birbirine çok benzeyen üç golle sahadan galibiyetle ayrılmayı başardı sarı- kırmızılılar ve tüm kötü ihtimaller ile olumsuzlukları da gecenin karanlığına gömdüler.
Galatasaray'ı zafere taşıyan ve maça damga vuran performanslar çok etkili oldu bu galibiyette. Şüphesiz bu bağlamda değinilmesi gereken ilk isim de Victor Osimhen. Yine çok büyük oynadı Nijeryalı futbolcu. Etkili ön alan baskısı, sahada kaldığı süre boyunca bir an olsun vazgeçmediği mücadelesi ve kaydettiği iki golle bir kez daha yıldızlaştı Osimhen. Attığı gollerle kırdığı iki rekor da cabası. Osimhen, gerçekten fark yaratan bir oyuncu. O, çok büyük bir dünya yıldızı ve Galatasaray'a da büyük bir aidiyetle bağlı.
Maça damga vuran bir diğer isim de Leroy Sane idi. Alman futbolcu, Başakşehir karşılaşmasındaki etkili futbolunu Bodo/Glimt karşısında da sürdürdü ve gerek hücumda gerekse de savunmada göz doldurdu. Sane, gittikçe daha fazla gerçek kimliğine bürünüyor. O da gerçek bir yıldız ve bu karşılaşmada da bunu net bir biçimde gösterdi.
Etkili ön alan baskısı yapan bir diğer isim de Yunus Akgün oldu. Okan Buruk'un İlkay Gündoğan'ın yokluğunda onun bölgesinde görev verdiği Yunus, gayet başarılı bir maç çıkarttı ve bir gol, bir asistle karşılaşmayı tamamladı.
Galatasaray'ı zafere taşıyan performanslardan biri de Mario Lemina'ya aitti. O da çok mücadele etti ve maça damga vuran oyunculardan oldu. Henüz 3. dakikada gelen golün başrolündeydi. Etkili bir presle kaptığı topu çok güzel bir şekilde Osimhen'e aktardı.
Yine orta sahada Torreira, hem bek hem hücum performansıyla Jakobs, her zamanki ilk müdahaleleriyle yine birçok topu pozisyona dönüşmeden önleyen ve hücuma çokça çıkan Sallai'nin de açıklarını kapatan Davinson Sanchez ve bu karşılaşmada aynı şekilde kritik müdahalelerde bulunan diğer stoper Abdülkerim Bardakcı da performanslarıyla Galatasaray'ı zafere taşıyan oyunculardan oldular.
Elbette eksiler de vardı bu zafer gecesinde. Bunların başında da Barış Alper Yılmaz geldi. Barış Alper yine bir şeyler yapmaya çalıştı ama hâlâ kafasını tam olarak toparlayabilmiş değil ve kendisini sahaya veremiyor. Hâlâ o transfer sürecinin öncesindeki halinden çok uzakta. Böyle giderse yakında kulübede oturmak zorunda kalır.