Davinson Sanchez ve Mario Lemina gibi takım omurgasının iki önemli ismini kulübede oturtarak başladı Okan Buruk, Konyaspor mücadelesine. Sezon başından bu yana bir türlü istenilen performansı sergileyemeyen Sane'nin yine çok göz doldurmadığı ve Icardi'nin de tam olarak hazır olmadığı Galatasaray, istediklerini çok da fazla sahaya yansıtamadı yeşil- beyazlılar karşısında. 5-4-1'i çok iyi uygulayan ve sahaya iyi yayılan Konyaspor, Muleka ve Alassane Ndao ile kanatları çok etkili bir şekilde kullandı. Ancak Galatasaray kalecisi Uğurcan'ın uzun vurduğu iki top sonucunda ilk yarıyı 2-0 mağlup kapattı.
Kişisel beceri içeren bu iki gol, gerçekten izlenmeye değerdi. Uğurcan, iki golde de attığı uzun toplarla aksiyonu başlatan isimdi. İlk golde Barış Alper Yılmaz'ın topu sürüşü ve Yunus Akgün'ün gol vuruşu güzeldi. İkinci golde ise yine Yunus Akgün'ün Icardi'ye verdiği pas harikaydı. Icardi de ne kadar henüz tam olarak hazır olmasa da yine yakaladığı fırsatı değerlendirmeyi başardı ve bu harika pası golle sonuçlandırdı.
İkinci yarı da oyun anlamında çok farklı geçmedi. Fakat iyi bir futbol ortaya koyamayan Galatasaray, bu sefer Torreira'nın güzel golüyle farkı üçe çıkartmayı başardı.
Sarı- kırmızılıların son bölümde üçlü defansa geçtikten sonra verdikleri pozisyonlar ve yedikleri gol, Okan Buruk için ciddi bir uyarı olmalı. Bu sekansta sahne alan kaleci Uğurcan, Galatasaray'ın daha sıkıntılı bir süreç yaşamasına da engel oldu.
Özetle Galatasaray, kötü oynasa da kimi oyuncularından istediği verimi alamasa da yine rahat bir şekilde kazanmasını bildi. Kaldı ki Konyaspor, bu ligin eli ayağı düzgün takımlarından birisi. Fakat onlar da sarı- kırmızılılara rakip olamadılar ve Cim Bom, ligde altıda altı yapmayı başardı. Gelgelelim, Avrupa'ya çıkınca işler değişiyor. Şampiyonlar Ligi'ndeki Eintracht Frankfurt maçı bunun acı bir örneği oldu.