Artılar ve Eksiler

Gençlerbirliği maçı öncesinde Galatasaray'ın en büyük handikabı eksik futbolculardı. İlk on birin önemli oyuncularını da içeren bu eksiklere rağmen karşılaşmaya çok iyi başladı sarı- kırmızılılar. Fakat henüz 15. dakikada Lemina'nın da sakatlanıp çıkmak zorunda kalması hem morallerin hem de oyun düzeninin bozulmasına neden oldu Galatasaray'da. Lemina'nın yerine sahaya sürülen Yusuf Demir hiç etkili olamadığı gibi Cim Bom'un orta sahası da büyük zafiyet yaşadı.

Her şeye rağmen Gençlerbirliği'nin golü bulduğu 22. dakikaya kadar birçok gol fırsatı yakaladı Galatasaray ancak bunları değerlendiremedi. Ardından da kendisi açısından yine skandal boyutunda bir defans hatası ile yenik duruma düştü. Golde hatası bulunan Davinson Sanchez bir form geriliği yaşıyor. En kısa sürede kendisini toparlaması lazım.

Bu golden sonra gittikçe daha kötü bir görüntü sergileyen ve 40. dakikada Singo'yu da kaybeden Galatasaray, Icardi'nin oyuna girmesiyle birlikte büyük bir ivme kazandı. İkinci yarının başında İlkay Gündoğan'ın da oyuna dâhil olmasıyla iyice hareketlenen sarı- kırmızılılar, müthiş bir reaksiyon göstererek önemli bir geri dönüşe imza attılar. Ancak futbol asla rehavet kabul etmez. Nitekim skor 3-1 iken yine büyük bir hata sonucunda yenilen ikinci gol, Galatasaray'ın son bölümü stres altında geçirmesine neden oldu.

Gençlerbirliği, maçın başında çok baskı yedi. Bu bölümü hasarsız geçen kırmızı karalar, duran toptan 1-0 öne geçmeyi başardılar. Sonrasında iyi bir Gençlerbirliği izledik. İkinci yarının başında Tongya ile arka arkaya iki pozisyondan yararlanamadılar. Kısa bir süre sonra da Galatasaray'ın beraberlik golü geldi ve sarı- kırmızılılar, yakaladıkları ivme ile üç puana ulaştılar. Gençlerbirliği, futbolumuz için önemli bir kulüp. Volkan Demirel ile bekledikleri başarıya ulaşabilecekler mi, bekleyip göreceğiz.

Şimdi gelelim artılara ve eksilere... İki haftada kaybedilen beş puan ve bu kadar eksik oyuncuya rağmen geriden gelerek kazanmak bir artı. Ama Fenerbahçe derbisi öncesinde eksik oyuncu kervanına Lemina ve Singo'nun sakatlık, Sallai'nin de kırmızı karttan dolayı eklenmesi büyük bir eksi. Tabii Sallai dışındaki isimler açısından düşünülmesi gereken bir de Salı akşamı oynanacak Union Saint-Gilloise maçı var.

Bir diğer artı, Barış Alper Yılmaz. Karşılaşmayı bir gol, bir asistle tamamlayan Barış Alper; sezon başındaki o iyi haline tam olarak geri dönmüş bir görüntü sergiledi. Tartışmasız bir biçimde maçın oyuncusu olan Barış Alper Yılmaz'ın bu muhteşem dönüşü, Galatasaray açısından çok önemli.

Aynı muhteşem dönüşü sergileyen bir diğer oyuncu da Icardi. Her türlü eleştiriye rağmen oyuna girdikten sonra büyük bir fark yaratan Arjantinli golcü, İlkay Gündoğan'la birlikte maçın çevrilmesinde büyük rol oynadı. Golle dönmesi ve bunun yanında etkili futbolu hem kendisi hem de Galatasaray için pek çok açıdan büyük önem taşıyor. Benzer şekilde İlkay'ın da golle dönmesi önemli.

Gelgelelim bu anlamda en büyük övgüyü Kazımcan Karataş'a yapmak gerekir. Genç futbolcu, tam 655 gün aradan sonra giydiği Galatasaray formasıyla harika bir performansa imza attı ve etkili futbolunu, takımı için son derece kritik olan birinci goldeki asistiyle süsledi. Kazımcan; çalışmanın, azmetmenin ne demek olduğunu herkese gösterdi. Sahaya tam anlamıyla ruhunu koydu. Kendisiyle benzer durumda olan ve 15. dakikada Lemina'nın sakatlanmasıyla şans bulan Yusuf Demir'in halini görünce Kazımcan'ın performansının ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılıyor. Bununla birlikte Kazımcan'ın, kafasına gelen toptan dolayı yerde yatan Thalisson'a yaptığı müdahale yanlıştı.