Türk Telekom Ventures oyun ekosistemine yatırımı genişletiyor

Türk Telekom Ventures ve PİLOT hızlandırma programı, 121 girişime 3.2 milyon doların üzerinde yatırım sağladı. Portföyde oyun ve oyunlaştırma teknolojileri dikkat çekerken, şirketin önümüzdeki dönemde oyun sektörüne özel yeni adımlar atması bekleniyor

Türkiye girişim ekosisteminin en güçlü kaslarından birini oyun girişimlerinin başarısını oluşturuyor. Önce Peak Türkiye'nin ilk Türk Telekom, girişimcilik ekosistemine verdiği desteği Türk Telekom Ventures ve PİLOT hızlandırma programı üzerinden sürdürüyor. Şimdiye kadar 121 teknoloji girişimini destekleyen PİLOT, toplam 3.2 milyon doların üzerinde nakit ve yatırım desteği sağladı. Bu girişimlerden 69'u, yerli ve yabancı yatırımcılardan toplam 55 milyon dolarlık ek yatırım aldı. Türk Telekom Ventures portföyünde "oyun", "e-spor" ve "oyunlaştırma teknolojileri" odaklı girişimler de yer alıyor. Geçmiş dönemlerde mobil oyun geliştiricilere yönelik çözümler sunan girişimlerin PİLOT programından destek aldığı bilinirken, oyun sektörüne yönelik toplam yatırım tutarı açıklanmadı.

OYUNLAŞTIRMA ÇÖZÜMLERİ
Türk Telekom Ventures, yatırım stratejisini "teknoloji odaklı, ölçeklenebilir ve küresel potansiyeli yüksek iş modelleri" üzerine kuruyor. Şirket yetkilileri, yapay zeka, bulut bilişim ve 5G gibi teknolojilerle kesişen oyun sektörünün stratejik öncelikler arasında olduğunu belirtiyor. Türk Telekom Ventures'in resmi sitesinde yer alan yatırım kategorileri arasında "Oyun ve E-Spor Teknolojileri" ile "Oyunlaştırma Çözümleri" başlıklarının bulunması, önümüzdeki dönemde bu alana özel çağrıların gündeme gelebileceği sinyalini veriyor.

KÜRESELLEŞMEYE DESTEK
Türk Telekom, girişimcilik ekosistemini güçlendirmek ve Türkiye merkezli girişimlerin küresel ölçekte büyümesini desteklemek amacıyla geçtiğimiz aylarda Stanford Üniversitesi'nde bir "Globalleşme Programı" da düzenlemişti. Program kapsamında seçilen girişimler, Silikon Vadisi yatırımcılarıyla bir araya gelerek uluslararası iş birliklerinin önünü açtı. Türk Telekom Ventures'in oyun teknolojilerine yönelik ilgisini önümüzdeki dönemde daha görünür hale getirmesini bekliyor. Yapay zeka ve 5G altyapısının oyun sektöründe yarattığı fırsatlar düşünüldüğünde, PİLOT'un gelecekte oyun girişimlerine özel bir hızlandırma dönemine evrilebileceği öngörülüyor.

KÜRESEL DENEYİM KAZANAN GİRİŞİM
APPNAVA, Türk Telekom Ventures'ın PİLOT programının 2019 yılındaki 7. döneminde yer aldı. Girişim, mobil oyun sektöründe yapay zeka ve makine öğrenmesi tabanlı analitik çözümler sunuyor. AppNava, mobil oyun kullanıcılarının davranışlarını veri odaklı modellerle analiz ederek geliştiricilerin doğru aksiyonlara yönlendirilmesini sağlayan analitik bir araç. Oyuncuların segmentlerine göre oyunda kalma süreleri ve gelecekteki davranışları makine öğrenme algoritmaları ile hesaplanarak, kullanıcı özelinde reklam gösterimi ve oyun içi satış teklifleri sunuluyor. AppNava'nın müşteri portföyünün yüzde 90'ı yurtdışından oluşuyor. Oyun şirketlerine sağladıkları ana fayda, geleceği tahmin etmelerini sağlayarak erken aşamada aksiyon alma fırsatı vermek. Bu sayede gelirlerde ve kârlılıklarda ciddi artışlar sağlanıyor. AppNava, Unity gibi sektör liderleriyle birlikte, oyun geliştirme programlarına teknik ve operasyonel avantajlar sağlamak üzere ürün kredileri, indirimler ve özel destek sunuyor. AppNava, Türkiye'den çıkıp global oyun pazarında başarılı olan nadir girişimlerden biri olarak dikkat çekiyor.


APPLE PAY DİJİTAL CÜZDAN GEÇTİĞİMİZ YIL 1 MİLYAR DOLARLIK SAHTECİLİĞİ ENGELLEDİ
Dijital cüzdanların geçmişleri çok eski olmasa da ekonomideki etkileri giderek artıyor. Akıllı telefonlardan akıllı saat gibi giyilebilir teknolojilere her yerde kullanılan dijital cüzdanlar artık Togg gibi akıllı araçlarda da kullanılıyor. Apple'ın ödeme teknolojileri, güvenlik ve ticari başarı açısından dikkat çeken rakamlara imza atıyor. Money 20/20 USA etkinliğinde konuşan Apple Pay ve Apple Wallet Başkan Yardımcısı Jennifer Bailey, platformun bankalar ve işletmeler için yarattığı değeri somut verilerle ortaya koydu. Apple'ın kendi verileri, iş ortaklarının paylaştığı bilgiler ve sektör kaynaklarına göre, Apple Pay geçtiğimiz yıl dünya genelinde kredi ve banka kartı işlemlerinde 1 milyar doların üzerinde sahteciliği engelledi. Sistem, geleneksel kart işlemlerine kıyasla sahtecilik oranlarını %60'tan fazla azaltırken, bazı durumlarda bu oran yüzde 85 hatta yüzde 90'a kadar çıkıyor.

TİCARİ ETKİSİ BÜYÜK
Güvenlik avantajlarının ötesinde, Apple Pay arttırılmış onay oranları ve yüksek kullanıcı etkileşimi sayesinde geçtiğimiz yıl 100 milyar doların üzerinde ek satış hacmi yarattı. Bu rakam, platformun sadece kullanıcılar için değil, işletmeler ve bankalar için de önemli bir değer kaynağı olduğunu gösteriyor. Apple Pay bugün dünya genelinde 89 pazarda aktif durumda. Aralarında 15 yerel ağın da bulunduğu 11 binden fazla banka ve ağ tarafından destekleniyor. ABD'de özellikle etkileyici bir başarı hikâyesi yazılıyor: Platform, perakendecilerin yüzde 90'ında kullanılabiliyor. 11 yıl önce lansman döneminde bu oran yalnızca yüzde 3'tü.

DİJİTAL CÜZDANIN EVRİMİ
Jennifer Bailey'nin konuşmasında vurguladığı ana temalardan biri de Apple Wallet'ın fiziksel cüzdanın yerini alması vizyonuydu. Platform, dünya çapında yüz milyonlarca kullanıcıya mağazada, çevrimiçi ve uygulama içi ödemelerde Apple Pay erişimi sunuyor. Ayrıca kullanıcılar, 250'den fazla bölge ve 800 şehirde toplu taşımaya sadece bir dokunuşla binebiliyor. iPhone'da Temassız Ödeme (Tap to Pay) özelliği de hızla yaygınlaşıyor. İşletmelerin yalnızca iPhone kullanarak temassız ödeme almasını sağlayan bu sistem, dünya genelinde 48 pazarda aktif ve 15 milyondan fazla işletme tarafından kullanılıyor. Bailey'nin açıklamaları, Apple'ın ödeme teknolojilerindeki liderliğinin sadece kullanıcı deneyimi değil, finansal güvenlik ve ticari başarı açısından da somut sonuçlar ürettiğini ortaya koyuyor.


GÜÇ DENGESİ DEĞİŞİYOR
Premium araçta 100 milyon kod satırı ile yazılım öne çıkıyor . Modern araçlarda yazılımın payı değerinin yüzde 40-50'sine ulaşırken, geleneksel güçler yerini yeni yazılım devlerine bırakıyor
Otomotiv endüstrisi 100 yılı aşkın süredir değişmeyen temel paradigmasından hızla uzaklaşıyor. Artık motor gücü, yakıt verimliliği ve mekanik dayanıklılık yeterli değil. Yeni dönemin kazananlarını belirleyecek faktör yazılım yetenekleri olacak gibi görünüyor. Modern araçlarda yazılımın payı artık göz ardı edilemez boyutlara ulaştı. Araç değerinin yüzde 40-50'si artık yazılım ve elektronikten geliyor. Ortalama bir premium araçta 100 milyondan fazla kod satırı bulunuyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse Boeing 787'de 14 milyon, F-35 savaş uçağında 24 milyon satır kod var. Bir araçta 150'ye kadar elektronik kontrol ünitesi yer alabiliyor. 2030 yılına kadar yazılımın araç maliyetindeki payının yüzde 50'yi aşması bekleniyor. Togg sahip olduğu özelliklere bakınca modern bir orta segment elektrikli araç ortalama 50-100 milyon kod satırı içeriyor. Togg'un da bu civarda kod satırına ulaştığını tahmin ediliyor.

MENZİL YAZILIMLA ARTIYOR
Tesla'nın başarısı yazılım-donanım entegrasyonunun gücünü gözler önüne serdi. Şirket 2020'de yazılım (over-the-air güncellemesi ile araçlarının menzilini yüzde 5 artırdı. Fren mesafesini yazılım güncellemesiyle iyileştirdi. Autopilot özelliklerini sürekli geliştiriyor. Tesla'nın piyasa değeri bir dönem Toyota, Volkswagen, GM, Ford ve Honda'nın toplamını geçmişti. Bunun temel nedeni Wall Street'in Tesla'yı araba şirketi değil teknoloji şirketi olarak değerlendirmesi. Çinli elektrikli araç üreticileri yazılım odaklı yaklaşımlarıyla sektörü sarsmaya devam ediyor. BYD 2023'te 3 milyon elektrikli araç sattı ve Tesla'yı geride bıraktı. Kendi batarya teknolojisini ve yazılım platformunu geliştiriyor. Batılı rakiplerinden ortalama yüzde 30-40 daha ucuz fiyat sunuyor.