Pandemiyle oluşan yeni yaşam tarzı

Yaşadığımız Covid-19 salgını iki yılda hayatımızı geri dönüşü olmayacak şekilde değiştirdi. Dört bir yanımız sensör ve veri oldu. Veri analizi veya yapay zeka yazılımı ile ulaşım, eğitim, lojistik, sağlık, ödeme sistemleri yeni nesil bir yaşam tarzı haline geldi Kapıları açarken, lavaboda sıvı sabuna uzanırken, elimizi çeşmeye tutarken, kağıt havluyu kullanırken, bindiğimiz otomobilde, otobüste, elimizden düşürmediğimiz biometrik tüm verilerimizin olduğu telefonda ve beraberinde HES koduyla girdiğimiz her yerde sensör, her yerde veri ekonomisinin bir dijital izi var. Bu kadar sensör, bu kadar elektronik devre, bu kadar çip talebi arttı ama fabrikalar sınırlı sürede çalışınca tedarik zinciri şaştı. Bilgisayarlar daha önce tekrarlanmayan taleplerin olduğu yeni bir dünyayı, alışverişi analiz etmekte zorlanıyor. Tıpkı virüsle karşılaşan tıp dünyasının uzmanlarında olduğu gibi ekonomi dünyasının uzmanları da çaresiz kalıyor. YENİ EV OFİS OTOMOBİL Eldeki verileri okuyarak doğru sonuca ulaşmak mümkün olmuyor. İşte bu çaresizlik anında en doğru şey; var olan verilerle yeni deneyim döngüsünü bulana kadar denemek. Tıpkı yeni büyüyen bir çocuk gibi öğrenmek için sürekli soru sormak zorundayız. Farklı disiplinlerden çok farklı deneyimleri bir araya getirmek zorundayız. Daha fazla işbirliği, daha fazla paylaşarak, daha fazla yetenek ve bu veri dünyasında, daha çok empati yaparak, sezgilere daha çok güvenerek hareket etmek zorundayız. İşte daha sensörün, daha çok verinin girdiği ev, otomobil ve ofiste hayat tarzımızı değiştiren kesitlere yakından bakalım. EVDE OFİSTE AĞA BAĞLI HAYAT Ofisten eve gönderilen çalışanlar için yazlıklar geri dönülmez yer oldu. Evlere çalışsın diye gönderilen insanların en önemli ihtiyacı hızlı internet bağlantısı oldu. Bulunduğu yere göre en optimum çözüm mobil, fiber, uydu kesintisiz bir erişim ihtiyacı öne çıktı. Çünkü evde ağa bağlı cihaz ve insan sayısı arttı. Üstelik evler aynı anda hem sınıf, hem ofis, hem eğlence yeri olunca herkes kendisine uygun alan bulmaya çalıştı. Evlerde daha güçlü bilgisayar, internete bağlı televizyon talebi patladı. Tedarik krizinin olduğu dönemde talepte artınca fiyatlar coşmaya başladı. Satıcılar televizyon, bilgisayar için fiyat artırmaya razı olunca enflasyon canavarı cüzdanları yakmaya devam etti. Artık sanal ofisli iş ilanları sıradan bir durum. Teknoloji şirketleri ve start-up'lar bu duruma kolay uyum sağladı. Sadece ne istediğinizi bilmek, işi yönetmek yeni alışkanlıklar gerektiriyor. Artık Türkiye'nin yazlık şehirlerinde yaşarken Silikon Vadisi'ne iş yapmak sıradan bir durum oldu. ULAŞIMDA MİKROMOBİLİTİ Toplu ulaşımlar pandemi döneminde salgının hızla yayılmasına sebep olacağı için Avrupa başta olmak üzere pek çok yerde mikromobiliti konusunda destekler arttı. Metrolar ve otobüslerde kalabalıkları önlemek için bisiklet, elektrikli motosiklet ve elektrikli kaykaylar (elektrikli scooter) teşvik edilmeye başlandı. Türkiye'de kamusal alanı işgal eden yeterince otomobil, motosiklet yok gibi bir de elektrikli scooterlar yayaların kaldırımda işgalini artırdı. Sonuçta Türkiye'de regülasyonlar değil, regülasyonun denetimi asıl olandır. Yani kural koymak değil, denetim sınırları belirler. Şimdi bu konuda Avrupa teşvikler dışında regülasyonlarla sınırları çizmeye başladı. ÇİNLİLER VE İTALYANLAR BİSİKLET SEVİYOR McKinsey Center for Future Mobility tarafından Temmuz 2021'de gerçekleştirilen mobilite sahipliği tüketici anketine katılanlar, bu seçenekler konusunda hevesliydi ve yaklaşık yüzde 70'i işe gidip gelirken (sergi) mikromobilite araçlarını kullanmaya istekli olduklarını belirttiler. Bu bulgular, pandemi kısıtlamaları kalktıkça ve ofisler yeniden açıldıkça, giderek artan sayıda işçinin daha küçük, daha çevre dostu ulaşım biçimlerine yönelebileceğini gösteriyor. Bunlar, COVID-19 pandemisi azaldığında ve insanlar daha fazla seyahat etmeye başladığında mikromobilitenin güçlü bir geri dönüş yapmaya hazır olduğunu öne süren 2020'deki önceki araştırmamızla uyumlu olduğu açıklandı. Gerçekten de her iki Çinli ve İtalyan'dan birinin bisikletle gidip gelmeyi tercih ettiğini gösteriyor. Sonuçta tüm araçlar elektrikli dönüşümden etkileniyor. Şimdi sıra elektrik altyapısında şarj konusundaki çözümlerde. ARICILIK YENİ BOYUT KAZANIYOR Cerebrum Tech girişimi Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi ile işbirliği yaparak Arıcılık eğitimini üç boyutlu evrene taşıyor. Şimdilerde Metaverse diye adını duyuran teknolojileri geliştiren Türk şirketleri uzun süredir bu platformda üretim yapıyor. Üstelik sürdürülebilirlik, tarım ve hayvancılık alanında teknolojiyle yeni deneyimler ortaya çıkıyor. Arıcılık eğitimini Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi ile işbirliği yaparak dünyada ilk kez yeni bir boyuta taşındığını ifade eden Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. R.Erdem Erkul "Bu çalışmayla alanda bir ilki gerçekleştirmiş olmak çok gurur ve mutluluk verici. Amacımız olabildiğince dünyanın sorunlarına yönelik hareket alanları ve çözümler üretmektir" dedi. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK HEDEFİ "Adeta kovanımız olan bu gezegenin sürdürülebilirliği için çalışıyoruz" diyen Erdem Erkul, sözlerine şöyle devam etti: "Bu VR eğitim modülünü kullanacak olan genç öğrenciler, arıcılığı sanal dünyada en ince ayrıntılarına kadar öğrenecekler; sahaya çıktıklarında birçok detaylı bilgi ve deneyime sahip olmuş olacaklar." VR ARICILIK EĞİTİMİ Ankara ODTÜ Teknokent Cozone'da yer alan GFDS ofisinde deneyimleme şansı bulduğumuz VR arıcılık eğitim modülünün geliştirilmesi ile hem doğal yaşama hem iş sektörüne hem de gelecek nesillerin eğitimine büyük katkılar sağlayacak çözümler üretilmesi hedefleniyor. Arı kovanının hazırlanmasından arıların bakımına kadar her detay neredeyse pratik eğitim gibi her mevsim ve her yerde verilebiliyor. Böylece arıcılık eğitimi zamandan ve mekandan bağımsız uygulanabiliyor. Cerebrum Tech, GFDS ve Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nin yapmış olduğu iş birliği kamu-özel sektör iş birlikleri açısından alandaki diğer üniversite ve firmalara örnek olma özelliği