Barbarlıkta kendi suçlarıyla yarışan bir örgüt: İsrail

Gazze'de İsrail'in yaptığı insanlık tarihinin en vahşi katliamlarına ve eylemlerine 4 günlük bir ara verildi. İşgalci İsrail bu süre içinde de Batı Şeria ve Kudüs'te saldırılar yapıyor. Esir takası anlaşması gereği İsrail hapishanelerinden serbest bırakılan Filistinlilerin hikayeleri bize İsrail'in işlediği diğer insanlık suçlarını gösteriyor. Keyfi biçimde tutuklanarak hapse atılan çocukların, kadınların ve insanların varlığını dünya bu vesileyle yeniden duyuyor.

Küçücük çocukların ve kadınların hapse atılmalarının nedenlerine bakınca işgalci İsrail'in Nazilere rahmet okutacak insanlık suçları işlediklerini anlıyoruz. Normalde kanunlara göre suç işleyenlerin adil yargılamalar sonucunda ceza almaları durumunda hapse atılmaları gerekir. Esir takasında serbest kalan Filistinlilerin hapiste olma gerekçelerine bakınca İsrail mahkemelerine hukukun, vicdanın ve insanlığın hiç uğramadığı anlaşılıyor.

Suçlara(!) bakar mısınız Kudüs'te izinsiz namaz kılmak... Filistin bayrağı taşımak... İsrailli işvereninden hakkı olanı ücretini istemek... İsrail polisinin keyfi biçimde şiddet uygulamasına karşı çıkmak... Evine yerleşen işgalcilere itiraz etmek... Arıza yapan arabası durduğu için içinde olan Filistinli kadının İsrail askerlerini öldürmeye teşebbüs etmesi... İnsanlık onurunun ayaklar altına alındığı hukuk, insanlık ve vicdan tanımayan bunlara benzer onlarca keyfi gerekçe...

8 yıldır işgalci İsrail'in hapishanelerinde tutulan ve esir takasında serbest bırakılan İsra Jaabis'in El Cezire'ye yaptığı şu açıklamalar İsrail hapishanelerinin bir işkence merkezi olduğunu ispatlıyor: "Tüm Filistin'in yaralandığı bir zamanda sevinmekten utanıyoruz. Genç Filistinli kız esirler, işgalci İsrail hapishanelerinde ağza alınmayacak uygulamalara maruz kalıyor! İşgal zindanlarında taciz ve dayaklara maruz kaldık. İşgal hapishanelerinde çok sayıda yaralı var. Bütün tutukluları işgal hapishanelerinden kurtarmak için çalışmalıyız." İsrail, 75 yıldır sadece işgal ve soykırım yapmıyor, hapishanelerde insanlık tarihinin en kötü işkencelerini de yapıyor.

Esir takasında ortaya çıkan tablo da gerçekten şaşırtıcı. Bir tarafta en ağır insanlık suçlarını işleyen sözde devlet özde bir örgüt olan İsrail'in insanlık tarihinin en barbar tutumları var. Diğer tarafta da esir takası sırasında İzzeddin El Kassam Tugayları mücahitlerinin esirlere gösterdiği şefkatli tutumlar var. Kassam tugaylarının ellerindeki yaşlı, kadın ve çocuk esirlere yönelik tutumlarına bakınca aslında İslam hukukunun gereğini uyguladıkları görülüyor. Zira şimdiye kadar teslim edilen İsrailli esirlerin hiçbirinde şiddet ve kötü muamelenin hiçbir işareti yok. Ama işgalci İsrail'in keyfi biçimde tutukladıkları Filistinli gençlerden akıl sağlığını kaybedenler, vücut bütünlüğü bozulanlar, işkence görenler, taciz edilenler ve hayatları çalınan çok sayıda insan var. Hamas ile İsrail arasındaki bu farka bakınca İsrail destekçilerine şu soruyu sormak gerekiyor. İsrail bir devlet, Hamas terör örgütü öyle mi