Yassıada zihniyeti

Türk siyasal tarihi aynı zamanda darbeler tarihidir. 1950 yılında CHP'nin tek parti iktidarına milletimizin dur dediği zamandan itibaren belli aralıklarla darbe yaptılar. Seçim sandıklarında milletten yetki alamayan zihniyet, askeri ve sivil bürokrasi eliyle darbe yaparak iktidarlarını devam ettirdiler.

Seçim yoluyla iktidar olanlara yıllarca askeri ve sivil bürokrasi muktedir olma imkanı vermedi. CHP'nin tek parti ideolojisi uzun yıllar iktidarda kaldığı için CHP devlet kadrolarına yerleştiği gibi basın, kültür, sanat ve sivil toplum alanlarında da kendi elitlerini oluşturdu. Elbette tüm bu sistemi sürdürecek sermaye sınıfını da oluşturdu. Bu nedenle seçim sandığından kim çıkarsa çıksın iktidarını devam ettirdi. Belli dönemlerde de darbeleri teşvik etti ve cuntalara destek verdi.

CHP geçmişten aldığı darbe destekçiliği mirasını bir türlü terk edemedi. Zaman değişse de dünyanın şartları değişse de maalesef bu zihniyet bir türlü değişmedi. Kendisi dışında oluşan iktidarları bir türlü kabullenemedi. İktidarlara sürekli merhum Menderes'in akıbetini hatırlattı.

Mesela 27 Mayıs darbesinin öncesinde gençleri ve halkı kışkırtmak için yalan bilgileri yaydılar. Menderes ve arkadaşlarını milletin gözünde kötü göstermek için her türlü iftirayı kullandılar.

Gezi kalkışması ağaç duyarlılığı ve sivil bir halk hareketi olarak sunulmuştu. Böyle başlayan bir eylem kısa sürede çeşitli sol fraksiyonların ve illegal örgütlerin propagandasına dönüşmüştü. Darbeciler, profesyonel örgütçüler eliyle seçilmiş iktidarları antidemokratik yöntemlerle iktidardan uzaklaştırmak için sokak hareketlerini hep kullanmıştır. Bu eylemlerde de özellikle öğrencileri kullandılar.

Bugünde üniversite öğrencilerini kışkırtarak ve kullanarak başlattıkları eylemlerde şimdi de liseli öğrencileri kullanıyorlar. Liselerin önünde yapılan eylemlerde CHP milletvekillerini görüyoruz. Siyasetçiler çok tehlikeli bir iş yaptıklarının farkında olmalılar. Öğrencilerimiz de kendilerini siyasi amaçla kullanmak isteyen bu kişilerin tahriklerine kapılmalılar.

Darbecilerin gençleri nasıl kullandıklarına dair geçmişte yaşanan çok sayıda örnekten birini hatırlatmak isterim. 27 Mayıs darbesinden 20 gün önce 5 Mayıs 1960 tarihinde Ankara Kızılay Meydanı'nda miting yapılıyor. Eylem 5. ayın 5. günü saat 5'te Kızılay'da olacağından dolayı parola olarak 555K'yı kullanıyorlar. Mitinge katılan protestocular ile dönemin Başbakanı Adnan Menderes ile arasında ilginç diyalog yaşanıyor. Menderes protestoculara "Ne istiyorsunuz" diyor. Protestocular başbakanın yakasına yapışarak "Hürriyet istiyoruz!" diyorlar. Menderes, "Başbakanın yakasına yapışıyorsun, bundan büyük hürriyet olur mu" diye cevap veriyor. 27 Mayıs darbesi olunca bu eylemin darbeye zemin hazırlamak için yapıldığı anlaşılıyor.