Toplumsal barışı bozmak
Son aylarda ilginç olaylar yaşanıyor.
Yalan haberler yapılıyor, hakikat olmayan manşetler atılıyor, iftira dolu köşe yazıları yazılıyor.
Sonra bu yalanlar ve iftiralar sosyal mecralarda milyonlarca etkileşim alıyor.
Yalan ve iftiralara karşı gerçeği anlatan haberler ve paylaşımlar ise maalesef yeterli ilgiyi görmüyor.
Post-truth çağın getirdiği garip bir halimiz var.
Yalanların gerçekmiş gibi sunulduğu, insanların da çeşitli nedenlerle yalanları gerçek gibi algıladığı bir dönem.
İnsanlık tarihi boyunca belki de bu yoğunlukta hakikat mücadelesi vermek zorunda kalınmamıştı.
Bu yalanların konuları, amacın ne olduğunu gösteriyor.
Yalanların içeriklerinden anlaşılıyor ki amaç toplumsal barışı bozmak ve iktidarın meşruiyetini zayıflatmak. Toplumsal fay hatlarını harekete geçirerek kaos oluşturmak ve devletin yönetilemediği algısı oluşturmak istiyorlar.
İSLAMİ DEĞERLERE SALDIRILAR
28 Şubat'ı hatırlatan misaller yaşıyoruz. Değiştiklerini iddia etseler de 28 Şubatçıların aynı kafada oldukları görülüyor.
Bu konuda çok sayıda misal var. Bazılarını hatırlatalım.
Geçtiğimiz hafta Sözcü gazetesinin iki manşeti İslam karşıtı olduklarının ilanı gibiydi.
İlk manşet: "Harbiye Orduevi'nde Çarşafla Selfie" başlıklı.
Haberde, "İstanbul Harbiye Subay Orduevi'ne kara çarşafla girildiğini söyleseler buna inanmazsınız" ifadeleri kullanıldı. Kahraman bir Mehmetçiğimizin annesinin orduevine istediği kıyafetle girmesine Müslüman milletimiz şaşırmıyor ama bunlar nedense şaşırıyor.
Çarşaflı bir kadının orduevinde selfi çekilmiş gibi verilmesi de yalan. Zira başka bir kişi fotoğraf çekilirken çarşaflı kadın haberi olmadan kadraja alınıyor.
Çarşaflı kadın demek yerine "kara" kelimesi ise hakaret olarak kullanılıyor.
İkinci manşet: "İmam hatipli öğrenciye ulaşım-yemek ücretsiz" başlıklı.
Haberde devlet okulları arasında ayrımcılık yapıldığı iddiası bir broşür kaynak gösterilerek dile getiriliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, bahsedilen okul veya başka bir kamu kurumu tarafından böyle bir broşür hazırlanmamış. Amaç imam-hatip düşmanlığını körüklemek olunca sözde gazete için hakikatin ne olduğunun önemi yok.