Sosyal politika bir ülkede yaşayan insanların karşılaştıkları her türlü sosyal ve ekonomik sorunları, eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri giderecek çözümler ortaya koymayı hedefler. Toplumun farklı kesimleri arasındaki çatışmaları giderecek ve toplumsal barışı inşa edecek icraatlar sosyal politikalarla mümkündür.
Sosyal Politikalar; sosyal güvenlikten istihdam politikalarına, dar gelirli vatandaşlardan yoksullara, gençlerden yaşlılara, sosyal hizmetlerden sosyal yardımlara, kadınlardan çocuklara, engellilerden dezavantajlı gruplara, şehit ve gazi yakınlarından göçmenlere kadar tüm vatandaşlarımıza yönelik politika tedbirlerinin hayata geçirildiği önemli bir alandır.
Türk kadim devlet geleneğinde "insanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışı vardır. Köklü devlet anlayışımızın gereği olarak milleti oluşturan fertleri çeşitli risklere karşı korumak esastır. Geçmişten tevarüs eden bu anlayış günümüzün ihtiyaçları çerçevesinde güncellenerek modern sosyal politika tedbirleri olarak uygulamaya geçirilmiştir.
Türkiye'de sosyal koruma harcamaları son 23 yılda yaklaşık 100 kat, sosyal yardımlar ve hizmetlere ayrılan harcamalar ise 360 kat artmıştır. 2002'de 3,4 milyar lira olan sosyal koruma harcamaları 2024'te 3,5 trilyon liraya çıkarılmıştır. 2002'de 1,3 milyar lira olan sosyal yardımlar ve hizmetlere ayrılan harcamalar 2024'te yaklaşık 500 milyar liraya çıkarılmıştır.
2002'de sayısı sadece 4 olan sosyal yardım programları bugün itibariyle 50'yi geçmiştir. Türkiye nüfusunun tamamı sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmıştır. Okullaşmada ve sağlığa erişimde çok önemli ilerlemelere imza atılmıştır. 2002'de 13,5 milyar lira olan sağlığa ayrılan bütçe 80 kat artışla bugün itiba riyle 2,4 trilyon liraya çıkarılmıştır.
Hayata geçirilen bu icraatlar ülkemizi BM İnsanı Gelişmişlik Endeksi'nde en iyi noktalara çıkarmıştır. 2002 yılında "Orta İnsani Gelişmiş" ülkeler içinde olan ülkemiz bugün itibariyle "Çok Yüksek İnsani Gelişmiş" ülkeler içine girmeyi başarmıştır.