Türk Harb-İş Sendikası tarafından 21 Eylül 2024 tarihinde "Savunma Sanayinin Millileşme ve İş Gücü Durumu Çalıştaylarının" sekizincisi düzenlendi. Sendika bir taraftan üyelerinin hak ve menfaatlerini geliştirmek için yoğun gayret gösterirken diğer taraftan da iş kolundaki gelişmelere yönelik öneriler sunuyor.

Türkiye özellikle son yıllarda savunma sanayi alanında büyük bir ivme yakaladı. Sadece son 22 yılda savunma sanayisi alanında dışa bağımlılığı büyük oranda azalttı. 2002'de 62 olan savunma sanayisi proje sayısı şu anda 1013'e çıktı. 2002'de 56 olan savunma sanayisi şirketi sayısı da 2 bin 500'ü aştı. Devam eden projelerin büyüklüğü ise 96 milyar doları aştı. Savunma sanayinde Ar-Ge yatırımlarında çok büyük artış oldu. Bütün bunların neticesinde savunma sanayisinde dışa bağımlılığımız yüzde 80'lerden yüzde 20 seviyelerine kadar düştü. Hatta SİHA gibi kritik ürünlerde millileşme seviyesi yüzde 95'leri aştı.

Dün savunma sanayinde bir pazar olan ülkemiz bugün küresel bir aktör olma yolunda ilerliyor. Elbette bu yürüyüş kolay değil. Zira bu alanda içeriden ve dışarıdan birçok engel, ambargo ve sabote ile mücadele etmek gerekiyor.

KISA ZAMANDA BU AŞAMAYA NASIL GELDİK

Savunma sanayiinde bu kadar önemli bir başarı göstermemizin nedenlerini şu şekilde sıralamak mümkün... Yerli ve milli imalat yapma vizyonu ortaya koyan ve sürekli destek olan siyasi iradenin olması, bunları tasarlayacak ve imal edecek nitelikli işgücünün olması, bu ürünlerin sahada kullanılmasını, bakım ve idamesini yapabilecek iş gücünün var olması.

Savunma sanayimiz üçayak üzerinden faaliyetlerini yürütüyor... Askeri fabrikalar ve tersaneler, TSK vakıf şirketleri ile özel sektör şirketleri. Bunlar arasında en az bilineni askeri fabrikalar ve tersanelerde çalışan ve sayıları 18 bin 300'ü bulan işçilerin yaptığı işler. Türk Harb-İş Sendikası yaptığı çalıştaylar ve yayınladığı raporlarla üyelerinin yaptığı işlerin tanınmasını sağlıyor.