Ülke olarak zor zamanlardan geçiyoruz.
Yaz mevsiminin başından itibaren orman yangınlarıyla büyük mücadele veriyoruz. Hava sıcaklığındaki artışın da etkisiyle geniş çaplı yangınlar meydana geliyor. Böyle zor zamanlarda milletimizin gösterdiği dayanışma ve birliktelik her türlü takdiri hak ediyor. Yangınla mücadeleye katılan vatandaşlar ve gönüllüler büyük bir dayanışma gösteriyor.
Beton mikserlerinden su akıtılarak yangına müdahale edenler var. Tarlalarını sulamak için kullandıkları römorklarla ateşi söndürmeye gelen köylüler var. Dozerlerini yangına müdahale için getirenler var. Yangına müdahale eden orman kahramanlarının ihtiyaçlarını gidermek için yangın alanlarına giden binlerce insanımız var. Yanan ormanlarımızı ekranlardan izlediğinde içleri yanan ve yangınlarla mücadele edenlere dua eden milyonlarca vatandaşımız var.
Milletimizin yaşadığı her felaketten gizli ve açık sevinen nasipsizler de var. Depremde, yangında, selde ve benzeri afetlerde acılarımızı bile yaşamamızı fırsat tanımadan felaket tellallığı yapıyorlar. Devlet ve millet el ele vererek yaralarımızı sarmaya, yanan ateşi söndürmeye çalışırken fitne ve yalan üretme merkezi gibi çalışıyorlar. Muhalif olmayı Türkiye'ye ve millete muhalefet etmek olarak zannediyorlar.
Orman yangınlarında mücadele ettiğimiz büyük bir alan var. Sadece geçtiğimiz gün içinde ülke genelinde 36'sı ormanlık alanda 48'i de orman dışı alanda olmak üzere 84 yangınla mücadele etmişiz. Yaz mevsiminin başından bu yana da 3 bin 62 yangını tamamen söndürmüşüz.
Ormanlarımızı korumak için halihazırda 27 uçak, 105 helikopter, 6 bine yakın kara aracıyla mücadele ediyoruz. 25 bin kahraman orman çalışanı ve 132 bin gönüllümüz ölümü göze alarak ateşi söndürmeye çalışıyor. Yangınları söndürmekle de iş bitmiyor. Söndürülen alanlarda devam eden soğutma çalışmaları bazen günler bazen de haftalar sürebiliyor.