Nüfusun yaşlanmasının riskleri

Nüfusun azalması sorunu sadece ülkemize özgü bir mesele değil. Dünyanın farklı ülkelerinin de yaşadığı bir sorun. Mesela Batı Avrupa ülkeleri uzun süredir bu sorunu yaşıyor. Ancak bizim temel sorunumuz, Batı Avrupa'nın 100 yıldan fazla bir sürede geldiği yaşlanma sorununa biz 50 yılda geldik.

Türkiye'de doğuşta beklenen yaşam süresi artarken doğurganlık hızı da dramatik biçimde azalıyor. Ülkemizde 2002 yılında doğurganlık hızı 2,17 iken bugün 1,48'e düştü. Doğuşta beklenen yaşam süresi 2002 yılında 72 yıl iken bugün itibariyle 78'e yükseldi. Toplam nüfus içindeki 65 yaş üstü yaşlı nüfus oranı 2002 yılında yüzde 6,7 iken bugün itibariyle yüzde 10,6 seviyelerine çıktı.

Doğurganlık dönemindeki kadın başına doğum sayısına doğurganlık hızı denir. Bu kapsamda nüfusun kendini ikame etmesi için doğurganlık hızının yüzde 2,1 olması gerekir. Doğurganlık hızı ortalaması dünyada 2,25 çocuk, Avrupa ortalaması 1,41 çocuk, Türkiye'de ise 1,48 çocuk.

Doğurganlık hızının çok hızlı düşmesinin farklı nedenler var. Toplum sosyolojisinin değişiminin bu sorunun ortaya çıkmasında önemli etkisi var. Kırdan kente göç, bireyselleşme, ekonomik krizler, gelecek kaygısı, evlilik yaşının ileri dönemlerde olması, aile müessesinin değersizleştirilmesi, çocuk bakımının yük olarak görülmesi ve benzeri nedenlerle doğum hızında dramatik düşüşler yaşanıyor.

65 yaş üstü yaşlı nüfusumuz 2019 yılında 7 milyon 550 bin kişi iken 2024'te 9 milyon 112 bin kişiye yükseldi. Sadece son beş yılda yaşlı nüfus sayımız yüzde 20 oranında arttı. Yaşlı oranının artmasının çeşitli nedenleri var. Sağlık sistemlerinde gelişme nedeniyle doğuşta beklenen yaşam süresi artıyor. Toplumsal bilinçteki artış ve aktif yaşlanmada toplam nüfus içindeki yaşlı oranının artmasına neden oluyor.

Nüfus projeksiyonları göre bugün yüzde 10,6 olan 65 yaş üstü yaşlı nüfus oranının 2030 yılında yüzde 13,5, 2040 yılında yüzde 17,9, 2060 yılında yüzde 27, 2080 yılında yüzde 33,4 ve 2100 yılında yüzde 33,6 olacağı öngörülüyor. Üstelik bu tahminler demografik göstergelerdeki mevcut yapının devam edeceği varsayımına dayanılarak yapılıyor. Doğurganlık hızındaki mevcut düşüş eğiliminin devam edeceği varsayımına dayanan tahminlere göre ise yaşlı nüfus oranımız yıllara göre daha hızlı bir artış gösteriyor.