Menderes ve hırçın muhalefet

Adnan Menderes ve arkadaşları tek parti iktidarına son vererek demokrasinin yerleşmesinde büyük bir mücadele vermiştir. Bu mücadelede büyük bedeller ödediler. DP'liler, iktidarda kaldığı 10 yıllık sürede iftiralara, yalanlara ve haysiyet cellatlığına muhatap oldular. Menderes ve arkadaşları dikta rejimi kurmakla, irticacı olmakla, yolsuzluk yapmakla itham edildiler.

Uzun yıllar tek başına iktidar olan CHP muhalefete pek alışkın değildi. CHP ve elitleri bu nedenle 1950 yılında iktidar olan Demokrat Parti'ye ve Adnan Menderes'e yönelik hırçın ve yıkıcı bir muhalefet yaptı. CHP bu anlayışı bir miras gibi daha sonraki dönemde de devam ettirdi.

CHP'nin, Ak Parti'ye karşı yaptığı yıkıcı muhalefet anlayışının da geçmişten tevarüs ettiğini görüyoruz. Menderes'e yönelik bitmez bir kin ile yıkıcı muhalefet yapan CHP, sonunda Menderes ve arkadaşlarının asılmasına sebep oldular.

Adnan Menderes 1954 yılında CHP'nin kendilerine yönelik tutumunu şu şekilde ifade ediyor: "Bizim bütün günahımız iktidara gelmemizdir. Affetmez bir kin, bizi bu günahımız için ölünceye kadar takip edecektir." Menderes, partisine ve kendilerine yönelik nefretin onları idama götüreceğini sanki önceden tahmin etmişti.

Yassıada'da yargılanan DP'li Tevfik İleri, savunmasında şunları söylemişti: "Geldik, gidiyoruz. Allah hiçbir iktidara Halk Partisi gibi bir muhalefet göstermesin. Bu partinin bünyesi daima iktidarda bulunmaya onu zorlar, yapılışı buna göredir. Tarihinde bir ihtiras vardır." DP döneminde bakanlık yapmış olan Tevfik İleri, CHP'nin yıkıcı muhalefetinin nedeninin bünyesinden kaynaklandığına işaret ediyor. CHP'nin muhalefet anlayışına yönelik neler yaşamış ki "Allah hiçbir iktidara Halk Partisi gibi bir muhalefet göstermesin" ifadesini kullanıyor.