İlginç bir kitlenin çelişkileri

Ülkemizde ilginç bir kitle var.

Toplumun en ilerici ve en aydın kesimi olduğunu düşünüyorlar.

En doğru tercihleri ve analizleri yaptıklarına inanıyorlar.

Yazdıklarının ve söylediklerinin toplumun genel fikri olduğunu zannediyorlar.

Kendilerini gibi düşünmeyen ve yaşamayan insanları cahil, yobaz ve gerici olarak nitelendiriyorlar.

İçinde bulundukları çelişkilerin farkında bile değiller.

Sözde aydın ve ilerici kesimler en sade hakikatleri bile görmüyorlar. Ya da görmezden geliyorlar. Eli kanlı PKK'nın terör örgütü olduğuna ikna olmuyorlar.

Eli kanlı PYDYPG'nin bize terörist saldıralar yapacağına inanmıyorlar.

FETÖ militanlarının çok kanlı bir darbe girişiminde bulunduklarına ikna olmuyorlar.

Terör baronu Selahattin Demirtaş'ın terör faaliyetlerini görmezden geliyorlar.

Soykırımcı İsrail'in hedefinin Türkiye olacağını hiç kabul etmiyorlar.

PKK terör örgütünün yerlere izmarit atmayan çevreci bir örgüt olduğunu anlatıyorlar.

Kadın ve çocuk istismarcı terör örgütlerinin insan haklarını savunduklarını ifade ediyorlar.

Sözde aydın ve ilerici olan bu azınlık kitleye milletin çoğunluğu olarak içinde bulundukları gerçek dışılığı anlatmaya çalışıyoruz.

DEMİRTAŞ TERÖR BARONU DEĞİL Mİ

Mesela bu sözde ilerici kesimlere terör baronu Selahattin Demirtaş'ın terör suçlusu olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.

Bu hafta 6-7 Ekim terör olaylarının 10'uncu yılı. HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun çağrısıyla gerçekleşen yasadışı eylemlerde terör örgütü YPGPKK yandaşları 35 ilimizi karıştırdı.

Dönemin HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın terör yandaşlarını sokaklara davet etmesi neticesinde Diyarbakır'da yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü ve üç arkadaşı vahşice katledildi. Toplamda 35 kişi hayatını kaybetti, 435 sivil ve 326 güvenlik görevlisi 761 kişi yaralandı.

Bu ilginç kesim tüm bu suçların azmettiricisi olan terör baronu Selahattin Demirtaş'ı özgürlük savaşçısı olarak kabul ediyor.