Geziden boykota, ağaçtan yolsuzluklara

CHP, 2 Nisan'da yaptığı boykotla tüketimi durdurma kararı almıştı. Ancak milletimiz bu boykot kararının Türkiye'ye ve milli ürünleri karşı bir olduğunu düşünerek tepki gösterdi. Günlerdir sokaklara çıkanlardan hakaret gören ve tehdit edilen milletimiz CHP'ye olan tepkisini esnafa destek olarak gösterdi. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre 1 Nisan'da 14 milyar TL olan alışveriş miktarı 2 Nisan'da 28 milyar TL'ye yükseldi. Bankaların kendi sistemlerindeki işlemleri ise 2 Nisan'dan yaklaşık bir hafta sonra BKM ile paylaşılacak ve bu tutarda 28 milyara ilave edilecek. Dolayısıyla CHP'nin hayatı durdurmak amacıyla başlattığı boykot kararı tam tersi bir sonuç ortaya çıkardı. Boykot beklenen etkiyi göstermeyince CHP Genel Başkanı Özgür Özel, boykot kararını gençlerin aldığını ve kendilerinin de destek verdiğini söyledi.

Boykotun tutuklu olan öğrenciler için yapıldığı da ifade edildi. Olayların asıl sorumluları öğrencileri yasal olmayan fiilleri yapmaya sürükleyen ve teşvik edenlerdir.

Öğrencileringençlerin tutuklanmasına sebep olan kim

Toplantı ve gösteriler yasaklanmasına rağmen onları sokağa çağıran kim

Saraçhane'deki yaptığı konuşmada "polisle çatışalım diyenler el kaldırsın" ifadelerini kullanan kim

Eylemcilere "önümüze set çeken varsa yıkın geçin" diyen kim

Cumhurbaşkanımızın merhum annesine küfür eden terbiye yoksunlarını teşvik eden kim

Vandallığı, hakareti ve tehditleri kutsayan kim

Bu sorulara verilecek cevaplardaki aktör(ler) aynı zamanda öğrencileringençlerin tutuklanmasına neden olanlardır. Sonucu belli olan bir zemini önce hazırlıyorlar sonra da sonuçlar üzerinden propaganda yapıyorlar.

Benzer bir kara propaganda örneğini genellikle 1 Mayıslarda da yaşıyoruz. Kara propagandanın amacı toplumsal gerginliği artırmak ve Türkiye'de 1 Mayıs'ı anmanın yasak olduğu algısını oluşturmak. Kara propaganda şöyle işliyor: Türkiye'nin her yerinde kutlanan 1 Mayıs, bir kesim tarafından Taksim inadıyla gündeme getirilir. İstanbul'da çok farklı kutlama alanları gösterilmesine rağmen Taksim ısrarı sürdürülür. Güvenlik gerekçesiyle izin verilmeyeceği bilinmesine rağmen gerginlik sürekli artırılır. 1 Mayıs günü marjinal sol örgütlerin polislerle çatışma görüntüleri ortaya çıkar. Bu ortamın oluşmasına bilerek zemin hazırlayan bazı sendikalar Türk ve dünya basınına "Türkiye'de 1 Mayıs'ın anılması yasak", "1 Mayıs'ı anmak isteyenlere polis müdahale ediyor" algısını oluşturacak haber servis ederler. Gerçek ise şudur: Türkiye'nin neredeyse her yerinde 1 Mayıs barışçıl gösteriler kutlanmıştır. 1 Mayıs, 2009 yılında yasakçı algısı oluşturmak istedikleri Erdoğan tarafından resmi tatil yapılmıştır. Bugün de Türkiye'de sokak eylemlerinin yasaklandığı, muhaliflerin tutuklandığı algısını oluşturmak için iyi bildikleri kara propaganda yapıyorlar.