Endişeli elitist sermaye
TÜSİAD başkanlarının ülkemize yönelik yaptığı haksız ithamlar tartışılıyor.
13 Şubat'ta yapılan TÜSİAD Genel Kurulu'nda başkanların yaptığı konuşmalarda yer alan tespitlerin çoğu gerçek değil.
Bu kapsamda hem TÜSİAD Başkanı'nın hem de TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı'nın konuşma metinleri incelendiğinde muhalefet partilerinden herhangi birinin metni olduğu izlenimini veriyor. TÜSİAD önemli tespitler diyerek muhalefetten herhangi bir siyasi partinin gerçek dışı ithamlarını tekrarlamıştır.
Yapılanları yapılmamış gibi göstermek
Konuşma metinlerinde yer alan ithamları ve gözden kaçan bazı hususları dikkatinize sunmak istiyorum.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan konuşmasında kayyım atamalarını, teğmenlerin ihraç edilmesini, sözde gazetecilerin tutuklanmasını, gezi kalkışmasını yapanların soruşturulmasını ve daha birçok konuyu eleştiriyor. Ancak bunların neden yapıldığına dair hakikatlerden hiç bahsetmiyor.
Konuşmasında "Artık zamanımızın kalmadığını biliyoruz" diyerek şunları sıralıyor:
Yıllardan beri iklim değişikliğine hazırlanalım diyoruz.
Teknolojik dönüşümü kaçırmayalım diyoruz.
Jeostratejik risklere karşı önlem alalım diyoruz.
İşgücümüzü ve gençlerimizi çağın ihtiyaçlarına göre yetiştirelim diyoruz.
İşgücü açığını kapatmak için önce kadınlarımızı işgücüne katalım diyoruz.
Ticaret savaşlarına hazırlanalım, ithalatın değil, ihracatın cazip olduğu bir ekosistem oluşturalım diyoruz.
Tarım ve hayvancılığın stratejik önemini hatırlayalım diyoruz.
Bu hususlardan daha fazlası Cumhurbaşkanının ve kabinenin zaten gündeminde. Ancak konuşmasında bunları yıllardır söylemelerine rağmen dikkate alınmadığı izlenimi veriyor. Mesela yakın zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Ulusal İstihdam Stratejisi açıklandı. Buna bakma zahmetine katlanmış olsalardı bunların zaten uzun süredir hükümetlerin gündeminde olduğunu bilirlerdi.
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras'ın konuşması da farklı değil. Konuşmanın selamlamadan sonraki ilk cümlesi "Ülke olarak moralimiz bozuk. Güven bunalımı yaşıyoruz."