Doğurganlık hızı 1,48'e düştü
Doğum istatistikleri verileri ülkemizin bu meseleye yoğunlaşması gerektiğini yeniden gösterdi. TÜİK, 2024 yılı doğum istatistiklerine göre doğurganlık hızında düşüş devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce doğurganlık hızındaki düşüşü 'ülkemiz için varoluşsal bir tehdit" olarak ifade etmişti. Şimdi bu oran daha da düştü.
Geçen yıl 1,51 olan toplam doğurganlık hızı son verilere göre 1,48 çocuk oldu. Toplam doğurganlık hızı, bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade ediyor. Türkiye'de 2001 yılında 2,38 çocuk olan doğurganlık hızının 1,48 seviyesine düşmesi büyük bir sorun. Zira bir ülkenin nüfusunun aynı seviyede kalması için doğurganlık hızının 2,1 çocuk olması gerekir. 2014 yılından itibaren doğurganlık hızında sürekli bir düşüş yaşanmaktadır.
TÜİK verilerine göre doğurganlık hızının en düşük olduğu iller 1,12 çocuk ile Bartın ve Eskişehir, 1,15 çocuk ile Zonguldak ve Ankara, 1,17 çocuk ile İzmir oldu. Doğurganlık hızının en yüksek olduğu iller ise 3,28 çocuk ile Şanlıurfa, 2,62 çocuk ile Şırnak ve 2,32 çocuk ile Mardin oldu. Doğurganlık hızının 3 çocuk ve üzerinde olduğu tek ilimiz var o da Şanlıurfa. Doğurganlık hızının en yüksek olduğu illerde bile oran neredeyse nüfusun kendini ikame etme seviyesinde.
Meselenin daha riskli tarafı doğurganlık hızının nüfusun kendine ikame etme seviyesi olan 2,1'in altına düştüğü il sayısı 71. Bu sayı 2017 yılında 57 ildi. Ayrıca doğurganlık hızının 1,50'nin altında kaldığı il sayısı 2017 yılında 4 iken 2024 yılında 55 oldu. Dolayısıyla Türkiye her geçen gün dinamik nüfus yapısını kaybediyor.
Doğurganlık hızı kent-kır sınıflamasına göre incelendiğinde kır olarak sınıflandırılan yerlerde daha yüksek. Bu kapsamda kır olarak sınıflandırılan yerlerde doğurganlık hızı 1,83 çocuk, orta yoğun kent olarak sınıflandırılan yerlerde 1,58 çocuk ve yoğun kent olarak sınıflandırılan yerlerde ise 1,39 çocuk.