Bugün '15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'.
15 Temmuz günü FETÖ'cü hainlerin başlattığı kalkışmanın milletimiz tarafından zafere dönüştürüldüğü gün.
Milletimizin sinesinden korkunun alındığı gün.
Vatanını, bayrağını, dinini, ezanını, milletini karşılıksız sevenlerin bu değerler uğruna gözünü kırpmadan canını vermek için meydanlara çıktığı gün.
Ülkemizin her yerinde milletimizin FETÖ'cü hainlerin attığı bombalara göğüslerini siper ettikleri gün.
Gerici, yobaz, göbeğini kaşıyan ve makarnacı olarak horlananların çıplak elleriyle darbe girişimini bastırdığı gün.
"Evimiz kira ama memleket bizim" diyerek meydanlara çıkanların darbecilere dünyayı dar ettikleri gün.
Darbecilerle mücadelede "biz ölümüne" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısına uyan milyonlarca insanın ölümü göze aldığı gün.
Toplumun her kesiminden insanımızın millet olma şuurunu yeniden hissettikleri gün.
Evden çıkarken abdestlerin alındığı, çocuklarla, analarla, babalarla helalleşildiği gün.
İşgal edilmek istenen bir ülkenin işgalcilerden temizlendiği, işgalcilerin teslim alındığı bir gün.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın büyük bir cesaretle milletinin önüne geçerek darbenin iç ve dış güçlerine karşı tarihi bir zaferin kazanıldığı gün.
Ülkemizi kanlı bir iç savaşa sürüklemek isteyenlerin heveslerinin kursaklarında bırakıldığı gün.
Selaların kalplerde inşirah oluşturduğu ve zaferin yakın olduğunu hissettirdiği gün.
VATAN SEVGİSİNDEN NASİPSİZLER
Milletimizin kahir ekseriyetinin vatan, bayrak, din, devlet için ölümüne meydanlara çıkarak FETÖ'cü hainlere karşı mücadele ettiği bir vakitte bu duygulardan nasipsiz olanlar da vardı.
Sürekli darbe karşıtı olduğunu söylemesine rağmen darbecilere ve darbeye karşı ağız dolusu karşıyız diyemeyenler oldu.
Darbecilerle mücadeleye 'sivil darbe' diyenler oldu.
252 şehidimize 2190 gazimize rağmen darbeye ve işgal girişimine 'kontrollü darbe', 'tiyatro' diyenler oldu.
15 Temmuz ihanetine ve FETÖ'ye karşı sert tavır almayı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek olur diye düşünerek garip tutumlar sergileyenler oldu.
Darbeci FETÖ'cülerden daha çok darbeye maruz kalan sivil siyaseti suçlayanlar oldu.
Camilerde okunan selayı "cihat çağrısı" olarak tanımlayanlar oldu.