Tutuklu Ekrem İmamoğlu ile ilgili yolsuzluk soruşturmasında yer alan iddialar, usulsüz alınan diplomasının iptal edilmesi ve CHP kurultayına yönelik hukuki süreç siyasetin temel gündemi. CHP yönetimi, milletin bu vahim konuları konuşması yerine toplumsal gerginliği tırmandıracak açıklamalar ve eylemler yapıyor. Sokak çağrıları, mitingler, boykotlar, toplumsal gerginliği artıracak açıklamalar, kendileri gibi düşünmeyenlere yönelik nefret söylemleri ve linç girişimleri ülkemizin birliğine zarar veriyor.

Terörsüz Türkiye için çok önemli gelişmelerin yaşandığı, dünyada ekonomik savaşların sürdüğü, Suriye'de yeni durumların oluştuğu ve üçüncü dünya savaşının konuşulduğu bir ortamda bizim iç meselelerle meşgul olmamızı istiyorlar. Oysa Türkiye dünyada oluşan yeni durumun parlayan yıldızlarından biri olma potansiyeli taşıyor.

CHP yönetiminin partiyi içinde bulunduğu durumdan kurtarmak amacıyla attığı adımlar toplumsal barış için büyük riskler taşıyor. CHP'lilerin ve yandaşlarının sözlerinde ve paylaşımlarında kullandıkları nefret dili çok tehlikeli bir hal aldı. Başına "siyasal" koyarak "İslama" olan düşmanlıklarını en ağır ifadelerle dile getiriyorlar. Başına siyasal kelimesini koyarak yaptıkları Müslümanlara hakaret ediyorlar. Önüne hangi kelimeyi getirirse getirsinler gerçek niyetlerinin İslam düşmanlığı olduğunu biliyoruz.

Yolsuzluk iddialarıyla tutuklanan bir belediye başkanı bahanesiyle sözde bir yönetmen "siyasal İslamcılara" toplu katliamdan bahsediyor. Gazete yazarları ve TV yorumcuları sürekli yargılamaktan, hesap sormaktan ve öç almaktan bahsediyor. Sözde akademisyenler iftira, yalan ve itibar suikastı yapıyorlar. Kendilerini gibi düşünmeyenlere hakaret ediyorlar. CHP'nin istediği açıklamaları ve mesajları paylaşmayan sanatçıları ve aktörleri linç ediyorlar. Gençleri ve öğrencileri onların deyimiyle "zorbalayarak" destek vermeye zorluyorlar.

Fikir özgürlüğü ve demokrasinin olmadığından şikayet eden bir partinin ve yandaşlarının son 10 gündeki tutumları bile farklı düşünenlere neler yapacaklarını gösterdi. Fikir özgürlüğüne saygı duymadıklarını ve demokrasiyi sadece sözlerinde kullandıklarını eylemleriyle ortaya koydular. Muhtemel CHP iktidarının fragmanını izledik. CHP'nin iktidarda olması durumunda kendileri gibi düşünmeyenlere neler yapacaklarını gösterdiler. Milletimizin önemli bölümü bu zihniyetin ne olduğunu zaten biliyordu. Ancak özellikle gençlerimiz demokrasi ve özgürlük maskesinin altında saklanan faşizmi gördüler.