Türkiye bölgede ve küresel düzeyde yeniden önemli bir güç merkezi olma özelliği kazanıyor. Bu durumdan rahatsız olan dış odaklar, içerden işbirlikçilerle bu ilerleyişin önünü kesmek istiyorlar.

"Terörsüz Türkiye" hedefiyle kurulan "Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" çalışmalarını tamamlayarak rapor aşamasına geldi. Türkiye'nin gündeminden terörün tamamen çıkartılmasından rahatsız olanın kesimlerin varlığı biliniyor. Ülkemiz tarihi açısından en önemli adımlardan birini hayata geçirirken içeriden ve dışarıdan belli kesimler, gelinen aşamayı sabote etmek için çalışıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terörsüz Türkiye" hedefini baltalamak için tahrikler, tuzaklar, provokasyonlar ve sabotajlar olabileceğini, bunlara karşı uyanık olmamız gerektiği uyarasını defalarca dile getirdi. Bu kapsamda son 10 gün içinde yaşananlara bakalım...

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit bir haber sitesine konuştu. Terörsüz Türkiye hedefine aykırı bazı açıklamalar yapan Koçyiğit'in terör örgütünün fesih çağrısının PYD/YPG terör örgütünü kapsamadığını söylemesi sabotaj olarak yorumlanıyor.

Mesut Barzani'nin Şırnak'ın Cizre ilçesinde düzenlenen bir sempozyuma katılması sırasında ortaya çıkan bazı görüntüler ülkemizde rahatsızlığa neden oldu. Barzani'nin uzun namlulu silahlı korumaların eşliğinde yaptığı ziyaretler tepki topladı. İçişleri Bakanlığı yaşananlarla ilgili soruşturma başlattı ve müfettişleri görevlendirdi. Ayrıca Barzani'nin Ofisi haddini aşarak, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin tepkilerine yönelik seviyesiz bir açıklama yaptı. Bu hadsiz açıklamaya yönelik Cumhurbaşkanımızdan ve AK Parti'den tepki geldi. Tüm gelişmelere baktığımızda Barzani'nin zamansız ziyareti ve sonrasında yaşananların Terörsüz Türkiye hedefini provoke etmek amaçlı olduğu akıllara geliyor.

Eskişehir'de bir trafik polisi görevi sırasında vatandaşlara "Terörsüz Türkiye" sürecine dair eleştiriler içeren bir konuşma yaptı. Üniformalı olarak siyasi açıklamalar yapılması algı çalışmasına benziyor.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Suriye'de yaşayan Arap Alevi yurttaşlarımız büyük bir saldırı altında. Bu saldırılar artık sistematik bir katliama dönüştü" şeklinde açıklama yaptı. Suriye üzerinden ülkemizde mezhep tartışması açmak niyetiyle ifade edilen bu sözler iyi niyetli değil. Ülkemize gelmek zorunda olan Suriyelilerden nefret eden ve iktidara gelirlerse ülkeden göndereceklerini söyleyen bir anlayışın, Suriye'de yaşayan Alevileri, yurttaş olarak görmeleri enteresan.