Lefkoşa'ya mektup

Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, 1970'lerde, hocası Prof. Dr. Muhammed Hamîdullah'ın Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkanı Rauf Denktaş'a hitaben, Kıbrıs'ta imam hatip okullarının açılmasını tavsiye ettiği bir mektup yazdığını, ancak göndermediğini anlatır. Merhum Hamîdullah mektubu neden göndermemiştir veya kimden çekinmiştir, bilmiyoruz. Bu yazıyı yazmadan evvel, söz konusu mektubun diline ve üslubuna dair bilgi almak üzere İhsan Süreyya Hoca'yı aradım, ancak kendisi aradan geçen uzun yılların ardından metni çok net hatırlayamadığını ifade etti. Bu sebeple, yukarıdaki farazî metin tamamen bana ait. Hamîdullah Hoca da herhalde buna benzer şeyler yazmıştır diye düşünerek kurguladım.

Muhammed Hamîdullah'ın mektubu Lefkoşa'daki muhataplarına ulaşsaydı, Denktaş millî ve İslâmî eğitimin Kıbrıs'ın mayasına yapacağı katkıyı kavrayabilseydi ve 1970'lerden günümüze Kıbrıs'ın her şehrindeki çok sayıda imam hatip okulundan on binlerce talebe mezun olup Ada'nın hayatında görünür noktalarda vazife alsaydı neler olurdu Herhalde bugün Kıbrıs'tan zaman zaman yansıyan bazı manzaraları görmezdik. Başörtüsü, ezan ve dinî eğitimle mücadeleyi hayatının amacı haline getirmiş insanlar, kamuoyu huzurunda böylesine pervasızca arzı endam edemezdi.

İlk kez 2008'de, Kıbrıs'ı baştan sona, en küçük köy ve kasabalarına varıncaya kadar adımlamıştım. O zaman camilerin çoğu kapalıydı. Kapısını ittirerek güçlükle açtığımız nice mabet ise namaz kılınabilecek durumda değildi. Sonraki her ziyaretimde manzaranın kademeli olarak değiştiğini, manevî anlamda ciddi bir restorasyon sürecine girildiğini gördüm. Ancak önceki on yılların ihmalleri öylesine derin yaralar açmıştı ki Kıbrıs'ın bağrında, dinî ve millî kimliğinden bihaber kitlelerin sesi çok gür çıkıyor, hepsi de yekvücut olmuş Ada'nın İslâmî bir renk kazanmaması için savaşıyordu.