Hafıza dersi

Abdurrahmanoviç, Abidoviç, Ademoviç, Agiç, Ahmedoviç, Ayşiç, Alibaşiç, Aliç, Aliefendiç, Alihociç, Bayraktareviç, Bayramoviç, Beşiroviç, Begoviç, Cananoviç, Caniç, Çelebiç, Davutbaşiç, Davutoviç, Dervişeviç, Dizdareviç, Efendiç, Feyziç, Ferhatoviç, Habiboviç, Haciç, Hafızoviç, Haydareviç, Haliloviç, Hamzabegoviç, Hasanoviç, Hasiç, Hociç, Huremoviç, Hüseyinoviç, İbişeviç, İbrahimoviç, İsakoviç, İzmirliç, Yakuboviç, Yaşareviç, Yusufoviç, Kadriç, Kardaşeviç, Korkutoviç, Mahmutoviç, Mehmedoviç, Memişeviç, Muharremoviç, Muminoviç, Muratoviç, Mustafiç, Numanoviç, Ömeroviç, Osmanoviç, Paşiç, Rizvanoviç, Salihoviç, Selimoviç, Sinanoviç, İsmailoviç, Subaşiç, Süleymanoviç, Şahinoviç, Tabakoviç, Turkoviç, Tursunoviç, Uzunoviç, Zahiroviç Srebrenitsa'da şehadet parmağı gibi yükselen bembeyaz mezar taşları arasında yürüyorum. Etraf, cennet bahçeleri gibi yemyeşil. Bir yandan, gördüğüm soy isimlerini zihnimde Türkçeye tercüme ediyorum: Abdurrahmanoğlu, Abidoğlu, Ağaoğlu, Ahmedoğlu, Alibaşoğlu, Canoğlu, Dervişoğlu, Haliloğlu, Feyzioğlu, Korkutoğlu, Mahmutoğlu, Müminoğlu, Kadrioğlu, Paşaoğlu, Şahinoğlu, Dizdaroğlu, İzmirlioğlu, Ömeroğlu, Sinanoğlu, Selimoğlu, Türkoğlu, Dursunoğlu, Zahiroğlu, İshakoğlu, Muratoğlu Kiminin aile büyüklerine, kiminin mesleklerine, kiminin de göçüp geldiği şehre atıflar taşıyan sülale adları İsimler de çok tanıdık: Mehmet, İdris, Fehim, Asım, Tayyib, Hamid, Fadıl, Muammer, Muhammed, Cemil, Nezir, Salih, Şaban, Eyüp, Mevlüt, Ramazan, Zahid, Hasib, Yusuf, Selim, Yunus, Niyaz, İzzet, Hamza, Adil, Ziyad, Fuad, Şemseddin, Mustafa, Kasım "Tek suçları Müslüman olmaktı" diye mırıldanıyorum, mezar taşlarına ve üzerlerindeki doğum tarihlerine bakarken. Ölüm tarihi zaten hep aynı: 1995. Ne kadar yaşadıklarını ve kaç yaşında katledildiklerini hesaplıyorum. Yan yana yatanlar arasındaki akrabalık ilişkilerine dikkat kesiliyorum. Dede-oğul-torun görüyorum sık sık."Modern" dünyanın gözleri önünde, Hollandalı askerlerin gözetimi altında, sözde "güvenli bölge" ilân edilen Srebrenitsa'da katledilen 8372 kişi, şimdi Potoçari Şehitliği'nde yekpare bir ibret abidesi haline gelmiş, yaşadıklarını haykırıyor, sağır kulaklara hakikatleri duyurmaya çalışıyor.Şehitliğe gelirken, Bratunac'tan Potoçari'ye kadar yol boyunca Bosna Savaşı'nda ölen Sırp milliyetçilerin siyah-beyaz fotoğrafları sıralanmıştı. Soykırımın yıldönümünde Potoçari'ye gelecek olan binlerce insan bu yolu kullanacağı için, Sırplar kendilerince şu mesajı vermek istiyordu: "Onlar da bizi öldürdü!" Hatta "Kendimizi savunduk!" Bu tezler Ermeni komitacılardan Siyonistlere, bütün katil sürüleri tarafından hunharca kullanıldığı için çok tanıdık. Sırpların Müslüman Boşnaklara reva