ABD merkezli online medya platformu Axios'un geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir haber, İsrail'le Mısır arasında bir süredir yaşanmakta olan krizin gittikçe derinleştiğini ortaya koydu. Habere göre: Mısır ordusunun Sina Yarımadası'ndaki etkinliğinden rahatsız olan İsrail hükümeti, konuyu önce Kahire'deki muhataplarıyla çözmeye çalıştı; ancak ikili müzakerelerde herhangi bir ilerleme sağlanamayınca, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Amerikan yönetimine başvurarak Mısır'ın "dizginlenmesini" istedi. Mısır'ın, 1979'da imzalanan ve Sina'daki Mısır askerî varlığını sembolik bir düzeye indiren Camp David Anlaşması'nı ihlal ettiğini savunan İsrailli yetkililer, bölgede uçak pistlerinin askerî amaçlar doğrultusunda kullanılmak üzere genişletildiğini ve füze depolamak için yeraltı tesislerinin inşa edildiğini belirtti.
Axios'un haberinin gündem olması üzerine oldukça sert bir açıklama yayınlayan Mısır yönetimi, hem İsrail'in Gazze'deki "saldırgan ve vahşi imha savaşı"nı kınadı hem de Camp David'in ihlal edildiği yönündeki eleştirileri reddetti. (Ancak birkaç saat sonra, bu açıklama geri çekilip yerine daha yumuşak bir metin paylaşıldı. Yeni metinde Gazze'de yaşananların "İsrail'in genişleyen askerî operasyonları" şeklinde tanımlanması özellikle dikkat çekiciydi.)
İsrail'le Mısır arasında, Gazze'deki Filistinlilerin Sina'ya tehciri tartışması bağlamında somut anlaşmazlıkların yaşandığı biliniyor. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Gazzelilerin sürgün edilmesine karşı olduklarını farklı platformlarda defalarca tekrarlarken, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da yakın dönemde yaptığı bir açıklamada "Gazze'den ayrılmak her Filistinlinin hakkıdır. Ben çıkış için Refah'ı açarım ama Mısır bu kapıyı derhal kapacaktır" diyerek, Gazze'de İsrail'in işlediği soykırımın vebalini Mısırlı muhataplarının omzuna yıkmaya çalışmıştı.
İki ülke böyle karşılıklı geriledursun, bugünü anlama adına geçmişe doğru kısa bir yolculuk yapalım:
Mısır gibi güçlü bir Arap ülkesinin İsrail'e karşı elini-kolunu bağlayan ve onu Amerikan yardımlarına muhtaç durumda bırakan Camp David Anlaşması, 1979'da dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Enver Sedat'la İsrail Başbakanı Menahem Begin arasında imzalandı. 1948, 1967 ve 1973'te İsrail'le savaşan Mısır, Sedat'ın Ortadoğu'ya pragmatist yaklaşımı çerçevesinde, birden bire İsrail'le "dost" oluvermişti. Anlaşmayla İsrail, 1967'de işgal ettiği Sina Yarımadası'ndan çekilmiş, Mısır da bunun karşılığında Filistin meselesinde tamamen tarafsız bir çizgiye dönmüştü. Arap dünyasındaki en büyük ve en güçlü düşmanını böylece saf dışı bırakan İsrail, 1982'de Lübnan'ı fiilen işgal ederken, güneyinden kendisine herhangi bir saldırının yapılmayacağından emindi. Bu arada, Enver Sedat, attığı imzanın karşılığında, 6 Ekim 1981 günü başkomutanı olduğu orduya mensup bir yüzbaşının kurşunlarıyla can vermişti.