Filistin bir kez daha bölünmenin eşiğine geldi. Bu kez Batı Şeria işgalci, soykırımcı İsrail eliyle ikiye bölünmek isteniyor. Batı Şeria'nın Kudüs hizasında bulunan Ramallah-Eriha Hattı ile güneydeki Beytüllahim-El-Halil birbirinden E1 projesi ile kopartılmak isteniyor. Yıllardır var olan bu proje şimdiye kadar kamuoyu baskısı nedeniyle ertelenmişti. ABD Başkanı Donal Trump'ın sonsuz desteğini alan, "savaş kahramanı" olarak sunulan soykırımcı Benyamin Netanyahu'yu durduracak güç bulunmuyor. İşgal son sürat ilerliyor.
"E1 Projesi" olarak bahsedilen yer parselde E1 olarak işaretlenmiş yer, Doğu Kudüs ile Ma'ale Adumim arasındaki 12 bin dönümlük bir alanı ifade ediyor. Bu projeyle, Doğu Kudüs ve Batı Şeria arasında kalan alana en az 3400 konut yapılması planlanıyor. İşgalci İsrail yönetimi, eğer E1 Projesi'ni hayata geçirebilirse bir taşla iki kuş vurmuş olacak. Öncelikle İşgalci İsrail, Batı Şeria'yı kuzey ve güney olarak ikiye fiilen bölmüş olacak. Bu proje sonrası Kuzey Batı Şeria ve Güney batı Şeria olarak iki farklı, daha küçük yapıdan bahsediyor olacağız. 5,860 km2 büyüklüğündeki bir alanın iki parçaya bölünmesinden bahsediyoruz. Ramallah ve Beytüllahim arasında devasa bir uçurum olacak. Birbirinden tamamen izole iki parçanın da zaten zayıf olan direnci daha da düşecek. İkincisi ve en önemlisi Doğu Kudüs'ü İşgalci israil'in en büyük yerleşim yerleri olarak inşa ettiği Ma'ale Adumim ve Mishor Adumim'e bağlayarak nüfus dengelerini işgalci lehine değiştirerek Filistin'in tanınmasına yönelik fiili cevap vermek. "Başkenti Doğu Kudüs" olan Filistin tezini çökertmeye dönük bu girişim oldukça tehlikeli boyutta. İşgalci israil'in Siyonist Maliye bakanı Bezalel Smortrich'in E1 projesi için "Dünyada Filistin devletini tanımaya çalışanlar, bizim cevabımızı sahada alacaklar. Biz tatmin edici bir Yahudi gerçekliği inşa etmeye devam edeceğiz. Bu gerçeklik, Filistin devleti fikrini kesin olarak gömüyor. Çünkü tanınacak hiçbir şey ve tanıyacak kimse yok." demesi altı boş, hamasi bir söz değil.
İşgalci İsrail, 7 Ekim Aksa Tufanı Harekâtı sonrası Batı Şeria'ya baskısını artırdı. "Yerleşimci" adlı "teröristler"i sahaya sürüp Filistinlilerin evlerini araçlarını, bahçelerini ateşe verdiler. Cinayetler, sebepsiz gözaltılar ve ev yıkma operasyonları arttı. Şimdi de topyekûn işgalden bahsediliyor. Netanyahu, "Büyük İsrail vizyonuna bağlı mısınız" sorusuna tek kelimeyle yanıt verdi: "Çok." Büyük İsrail vizyonu adına adım adım işgal planlı bir şekilde devam ediyor.
Türkiye E1 projesine 14 Ağustos 2025'te Dış İşleri üzerinden bir açıklamayla cevap verdi: "İsrail'in, E1 bölgesinde yerleşim inşa edilmesine yönelik planı onaylamasını kınıyoruz. Batı Şeria ile Doğu Kudüs'ü fiilen birbirinden ayıracak olan bu adım, uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler kararlarını hiçe saymakta; Filistin Devleti'nin toprak bütünlüğünü, iki devletli çözüm zeminini ve kalıcı barış umutlarını hedef almaktadır.
1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti'nin hayata geçirilmesi, bölgede adil ve kalıcı barışın sağlanmasının tek yoludur.
Filistin halkının haklı davasını ve kararlı mücadelesini desteklemeye devam edeceğiz."
E1 Projesine tepkiler çığ gibi arttı. İngiltere, Kanada ve AB'nin de aralarında olduğu 22 ortak, işgal altındaki Filistin topraklarına ilişkin ortak açıklama yaptı. Ortak açıklamaya, Avustralya, Belçika, Kanada, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, İzlanda, İrlanda, İtalya, Japonya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Portekiz, Slovenya, İspanya, İsveç ve İngiltere dışişleri bakanları ile Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas imza attı.