100. yıl buluşmalarımızın çağrışımları...

Basın dünyasında bilinçlere kazınmış, Cumhuriyet gazetesinin gazeteci yetiştiren okul kimliği, parasal gücü olan medya patronlarının tutkusunun yüz yıllık geçmişinde, devinimler hiç değişmedi... Gazeteciliği kanıtlanmış, marka olmuş isimlerin geçişlerinde dur durak olmaz. Cumhuriyet'in kuruluş yıldönümleri, 7 Mayıs kutlamaları, birbirinden güzel anılar buluşmasına, şölenlere dönüşür. 100. yıldönümü olunca, anlaşılan herkes koşullarını da zorlayarak katılımları genişletince renkli buluşmaların yaşanması kaçınılmazdı.

Acı tatlı olaylar üzerinden paylaşılmış, zorlu habercilik günlerinin canlanan anılarının yumağında, yeniden bir araya gelenlerin özlemle sarılmaları, en acısından en neşeli gülmecelisine dönük paylaşımların canlandırılmasında, yaşların başların alınmış olması bir kenara atılıyor, gençlik yıllarının sıcak paylaşımları özlemle anılıyor, ağızlar kulaklara uzanıyor... Geçmişin yaşanmış 7 Mayıs'larından anılar sinema şeridi gibi birbirlerini kovalıyor.

Öngörülmemiş bir buluşma, yılını boşverin, Safiye Ayla'nın gece yarısı konseri bitmiş, yakın tarihte yitirdiği sevgili arkadaşı Doğan Nadi'nin anısına bize katılmak istediğini söylüyor. Saz grubu olmadan mikrofonu eline alıp yere, bir taşa oturmuş, bize saatler süren özel bir konser veriyor. Bir başka yıl, yandaki salondan Yılmaz Güney bizimkileri görmüş, saygıyla Nadir Nadi, İlhan Selçuk'un ellerini öperek aramıza katılıyor, fotoğraf çektiriyor...

12 Mart darbesi yıllarında Nadir Nadi yönetiminin hedef alınarak tasviye edilmesi, Madanoğlu davası döneminde İlhan Selçuk, Talat Turan'ın Ziverbey'de ağır işkenceden geçirilmeleri. Turhan Selçuk'un 1. şubede bir gözünü de kaybetmesi ile sonuçlanmış ağır işkence yapılmış. Yetmemiş Nadir Nadi'yi son yolculuğuna uğurlamışız. Berin Nadi, iflasa sürüklenmiş Cumhuriyet'in kapanmasını durdurmak üzere Cumhuriyet Vakfı'nın kuruculuğunu üstlenmiş. 1990'lı yılların zorlu koşullarından Cumhuriyet'in ayakta kalabilmesi uğruna, İlhan Selçuk'un eli ağır bir taşın altında...

Pembe Konak kullanılamayacak kadar harap ancak aradaki bahçeye güzellik katmada. Okurlarla bahçede açık yemekte neşeli, sıcak buluşmalar yaşanıyor. Ancak Babıâli'nin varsıl gazetelerine çekilmiş eski çalışanlarımız, gönülleri bizimle, gündüz çalıştıkları için gece buluşması örgütlüyorlar. Armada'nın, Bizim 68'liler kökenli yöneticileri özverili kapılarını açmış, katılımcıların imece paylaşımlarıyla iğne atsan yere düşmez bir kalabalıkla neşeli hep beraber, müzik eşliğinde ayaktayız. İlhan ağabey kulağıma eğildi, "Ne kadar çok insanımızı harcamışız" diyerek hayıflandı. Gülerek "Babıâli'de ne kadar çok insanımız var. Ne kadar çok gazeteci yetiştirmişiz, sevinmelisiniz" yanıtımın ardından, neşeli, bardağını kaldırarak Cumhuriyet'in çocuklarını selamlıyor...