Saray siyasetinin olumlu rekorlarla ayakta kalmak istediği ülkemiz, ne yazık ki olumsuz rekorlarıyla, insan hakları, hak-hukuk-adalet suçlarından başlayın, aydınlanmacı katliamları ile devam edin, ekonomi, yaşam koşullarında halkını en olumsuz koşullarda dibe çekmede rekor üzerine rekor kırmaya koşuyor..24 Ocak 1993'te katledilen araştırmacı gazetecimiz Uğur Mumcu'nun arkasından Ankara'nın karlı sokaklarını dolduran sayılamayacak kadar çok, yüz binler sadece ve sadece kendilerinin haklarını savunma yolunda korkusuz aydınlanmacı çizgide gazetecilik yapmak yolundan dönmeyen Mumcu'ya duydukları sevgi, saygıyı paylaşmak istemişlerdi.Yıllar aydınlanmacı olmanın, aydınlanmacı gazetecilik yapılabilmesi yollarının tıkanması, otoriterleşme ile at başı haksızlık, hukuksuzluklar yanında, kirlilik, kayırmacılıklar üzerinden, kör inanç, karanlıkların önünün açılmasını besledikçe..Uğur Mumcu'nun katledilmesi, araştırmacı gazeteciliği bitirme sabotajına tepkiler, ulusal, dahası göçmen verdiğimiz ülkeler yoğunluklu evrensel ölçeklerde anlam kazandı..Kendi adıma bugünlere kadar "Uğur Mumcu, Demokrasi Şehitlerimiz" haftalarında, mitingler, söyleşi turlarına katıldığımı sayamamış olmak sadece bir ayrıntı. Yakın çevresi, dostları üzerinden çok daha anlamlı.Yetmezmiş gibi dün sabah cezaevinde de buluştuklarını bildiğimiz, avukatı Prof. Uğur Alacakaptan'ın ölüm haberi geldi.Geçmiş yıllardan, Diyarbakır'dan Güneydoğu Bölgemizde yaşayan halkın sevgisini, güvenini kazanmış Gaffar Okkan'ın katledilişinin aynı odaklar parmaklı olduğu kuşkusuz.Güçlü kadın "Şoför Nebahat".Dün sabahın sıcak haberleri içinde, anılarımıza "Şoför Nebahat" olarak kayıtlı Fatma Girik'in ölüm haberinin burukluğu eklemlendi. Sanatçı kimliği