Yazarımız Prof. Emre Kongar'ın 31 Ağustos Pazar günkü köşesinde yazdığı, Yugoslavya örneği başlıklı yazısı üzerinden, kimi geçmişten tanıklığını paylaştığım, Cumhuriyet gazetesinde de yayımlanmış anlamlı gelişmeleri de anımsatmanın yararlı olabileceğini düşünüyorum.
Doğduğum topraklarda, Kosova, Priştine'de en azından biz çocuklar için yaratılmış, savaştan ağır bedeller ödeyerek çıkmış, Yugoslavya topraklarında yaratılmış koşullardan payını alabilmiş, çocukluk anılarım çok değerliydi. Aynı okulların çatısı altında, ortalama üç dilde eğitim alabilme şansını yakalamış, her sabah beden dersi ile eğitime başlayan, öğleden sonraları da aynı okulların çatısı altında isteğine, yeteneğine göre kültür-sanat-spor etkinliklerine katılabiliyorduk.
Hafta sonları kafalarımızda bitlenme olmasın diyerek saçlarımıza bir toz pompalanıyor, çok sık hastalıklara karşı aşılanıyorduk. Yazın en yakın orman alanlarında ücretsiz kamplara taşınıyor, farklı kültürler, dinlerden çocuklar olarak aynı sokaklarda tarihlerine göre, yumurta bayramlarından ramazan kutlamalarına, Tito'nun doğum günü de içlerinde, çocuklar olarak özgür, sabahlara kadar sokaklarda koşturabiliyorduk.
***
Elbette izi kalmamış günümüzün olumsuz koşullarında geçmişe ağıt yazmak gibi bir kastım söz konusu olamaz. Günümüzün de izleyicisi Cumhuriyet okurları, Amerika odaklı Yugoslovya toprakları üzerinde kişisel kanıma göre en çok Tito Yugoslavya'sı kültürünü yok etmek üzere uygulanmış, bana göre ernobil tadında radyasyonlu bombardımanlar sonrası bilemediğim sayıda çok akraba, arkadaşlarım da içlerinde olmak üzere yüksek oranlı ölümleri anlatan kimi diziye dönüşmüş yazılarımı da anımsayacaklardır.
Ancak bu yazı ile asıl anımsatmak istediklerim, Tito'nun son yılları, Ecevit'i de içine katmaya çabaladığı gelişmeler üzerinden olacak. Görgü tanıklarının isimlerini de vererek yine Cumhuriyet gazetesinde de yayımlanmış kimi gelişmeleri en özet boyutları ile yeniden paylaşmalıyım. Yıl 1976, Tito 3. dünya liderliğinden emekli olmuş. Kendisinden sonrası için çok kaygı duyduğu, dinler, ırklar üzerinden savaşları durdurabilmeye dönük son bir şansını kullanmak istiyor.
Tito Yugoslavya'sının dönem Türkiye Büyükelçisi Ramadan, Priştineli dayımın Belgrad Üniversintesi'nde göç nedeni ile yarım kalan öğrencilik yıllarından yatakhane arkadaşı. Nadir Nadi'nin bir tür ayrıcalıklı olarak benim izlememi istemesi kişisel şansım. Tito, Ecevit'in yükselişini izlemiş 1977 sonrasına dönük kapı açmaya çalışıyor. Bosna'nın Banja Luka dağında gerçekleştirilen özel görüşmede Tito, Ecevit'i bağrına basarken geçmişte üçüncü dünya liderliğinin, laik Türkiye Cumhuriyeti ile ilişki kuramamasının sakıncalarının altını çiziyor.