Prof. Dr. Nakiye Öztürk'ü uğurlarken...

Prof. Dr. Nakiye Öztürk, İstanbul Üniversitesi apa Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü'nde, kanser hastalarının tedavisinde yıllarını verdiği dönemlerle sınırlı değil, gönüllü ayırdığı zaman dilimleriyle, hem çok sayıda vakıf, sosyal kurum, dernek bağlantılı, bire bir, uzak yakın çok sayıda ailenin dertlerine çare üretmeye dönük derin izler bırakmış, kuşaklar sonrasına yansıyacak örnek bir bilim insanımız.

İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü'nün yayımlamış olduğu duyurudan kimi tanımlamaların altlarını çizmek, sizlerle de paylaşmak isterim. Öncelikle kanser hastalarının tedavisi araştırmalarında çalıştığının altı çiziliyor. Yalnız bilimsel başarılarıyla değil, aynı zamanda hastalarına, yakınlarına, öğrencilerine, çalışma arkadaşlarına gösterdiği nezaket, şefkat ve zarafetiyle de tanındığı belirtiliyor.

Doğrusu duyurunun hemen arkasından gelen öğretim üyeleri ile öğrencilerinden gelen kimi yanıtlardan da paylaşımlar yapmalıyım. "Kendisi zaten melekti. İyiler iyilikleriyle anılırlar. Onkolojide hastaları dahil tüm çalışanlara sevgiyle, ilgiyle yaklaşmış, çok saygıdeğer bir hocamızdı. İncinmedik, Rabb'im de onu incitmesin inşallah, merhametiyle muamele eylesin", "İnsana, etik kurallara çok değer veren örnek bir kişiydi", "Güzel yardımsever hocam çok üzgünüm, nurlar içinde uyu", "Bir devir kapandı. Onu anlatmaya kelimeler yetmez, yeri asla dolmayacak mükemmel insan. Dilerim yattığı yer nur gölü olsun."

***

Nakiye Öztürk ayrımsız duyduğu herkesin derdine koşarken bizim gazetecilerden, Cumhuriyet çalışanlarından Deniz Teztel, Sevim Ertemur'a da sahip çıkmıştı. Hastaları, ailelerinin özel yaşamlarını da paylaşmak gibi bir duruşu da vardı. Birçok kez beni de ortak buluşmalarına katmışlardı. Şaşkınlıkla, nasıl incelikli masamızı paylaşan tüm hastalarının aileleri de içlerinde, yaşamlarının tüm sorunlarıyla ilgilendiğine tanıklık ediyordum. Can dostlar olarak yaşamlarının tüm ayrıntılarını paylaşıyorlardı.

Babamın kafasının tam tepesindeki kanser operasyonunun başında durması, kuşkusuz gönüllülük ancak hiç sürpriz değildi. Biz zaten iki aile, annelerimiz, babalarımız ile hep birlikte hem göç öncesi Priştine'den hem de İstanbul'un zorlu göçmenlik koşullarında hiç kopmadan her şeyi paylaşıyorduk. Acı tatlı, hangi zorlu koşullar içinde zorlu tıp eğitimini başardığının tüm ayrıntılarına da tanıklık etmiştim.

İLA İŞVERENLERİYLE TEK BAŞINA SAVAŞTIĞI YILLARIN ÖDENEN BEDELLERİ

İlaç işverenlerinin, tıpta, çok yaşamsal zorluklar içinde, ilaç ticaretinde gözü kara yürüyüşlerinde, tek başına yıllarla direnişinin tanıklığını yapabilirim. Yolum düştükçe ya da işim düştükçe uğradığım apa Tıp Fakültesi'ndeki odasında, girip çıkan hastalarla uğraşılarını da çok izledim. Bilineceği üzere, yeni çekilmiş filmden hastanın durumu ışık altında incelenirken "Bak ne güzel ilaca cevap veriyor. Hemen gönderiyorum" benzeri ya da olumsuz cümlelerine çok tanıklığım olmuştur.