Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan, Güneydoğu bölgemizin çözüm sürecinde sorumluluk alanları ellerinden gelen çabaları gösterdiklerinin açıklamalarını sürdürüyorlar. Açıklamaları üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sorumlu görevli kadrolarından da aykırı açıklamalar kamuoyuna yansıtılmıyor. Barış sürecine karşı çıktıkları kampanyası yapılan başta CHP'nin ardı ardına yapılan seçimlerde sürekli oylarını yükseltmiş olarak, oy kullananların tamamının oylarını aldıktan sonra yaptığı açıklamalarda genel başkan Özgür Özel de barışın sürekli olması yolunda en ön safta görev yapmakta olacakları söyleminin altını çiziyor.
Barışa gidişin kanıtı olabilecek, atılmazsa olmaz adımların hiçbiri üzerinden atılabilmiş olumlu adımlar ufuktan gözlenemiyor. Tam tersi iç ve uluslararası hukukun bağlayıcı, dönüşü olamayacak adımlarının hiçbiri üzerinden atılmış bir tek adım bile gerçekleştirilemiyor. Elbette sorumlu irade, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yetkili, sorumlu hukuk düzeni içinde yapılacaklara dönük irade için kapıların hâlâ açılmamış olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.
AKP kaynaklı dedikodu üzerinden, bilgilendirmelerin haberlerinin kimilerini yandaş basında, yandaş yazarlar üzerinden duyabiliyoruz. Gerçeği aranırsa, bağlayıcı iç ve de dış hukukun emredici tahliyelerinin, bir tek örneğine bile düne kadar tanıklık edemedik. Yanlış anlaşılmasın, Kürt ayrımcılığı yaptıkları, onlarla kadrolaşarak büyüdükleri suçlamaları yapılan tüm CHP belediye başkanları, kadroları üzerinden olmamasından söz bile edemiyoruz. Özgür Özel, son seçim sonuçları sonrası kamuoyuna yaptığı açıklamalarda da kendi tutuklularına dönük olarak savaşımlarını soluksuz sürdüreceklerinin ilanını yaptıktan sonraki açıklamalarında da öncelikle söz konusu kişilerin tahliyelerinin yapılması zorunluluğunun altını çizdi.
***
Kuşkusuz Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamuoyunun karşısına çıkmakta değerlendirdiği her etkinlikte, ülkemizdeki insan hakları kullanımlarının, dünya ülkelerinden ne kadar daha ileride olduğunun açıklamaları ile kendilerine dönük inanmış kadroları kaybetmemenin çalışmalarının sürdürülmesindeki özenini koruyor. Hakların en gelişmiş verilerinin sahibi başka ülkelere göre ne kadar daha ileride olduğumuza en azından kendi seçmenlerini inandırmaya dönük söylemlerini eksik etmiyor.

3