12 Eylül sonrasının ilk işçi, yaşam hakkı eylemleri Aliağa'da kazanıldı
Aliağa Belediyesi'nde 1989 yılından başlayarak, üç dönem arka arkaya seçim kazanarak belediye başkanlığı yapan siyasetçi Hakkı Ülkü, bölgenin pek çok ilçesinden günübirlik gelerek Aliağa'da toplanmış Petkim içlerinde pek çok fabrika ile tersanelerde çalışan işçilerin, çalışma hakları ile çevre kirliliği üzerinden sağlık, yaşam haklarına öncelik veren çalışmaları ile ülke çapında öncülük yaptı. "Aliağa Şenlikleri" başlığı altında düzenlenmesine öncülük yaptığı şenliklerde, ülkenin ilgili alanlara ilişkin en yetkin uzmanlarını da topladığı şenliklerde, emek, sendikal haklar ile sağlık, yaşam hakları üzerinden uzmanların da katkıları ile sorunlar masaya yatırıldı.
Çevre ilçelerde yaşayarak Aliağa sınırları içinde çalışanlar başta olmak üzere ilçe nüfusunu katlayan kalabalıklar, şenlikler dönem etkinlikleri ağırlıklı olmak üzere, işyerlerinde yaşanan sorunlarla da bağlantılı, ilçe nüfusunu katlayan kalabalıklarla düzenledikleri, yeniden örgütlenme, sözleşme hakları da içlerinde olmak üzere, her türden çevre kirliliği, sağlık sorunları yaratan can yakıcı sorunlar üzerinde düzenlenen miting, yürüyüş, geceleri fener alayları ile küçücük ilçenin sokaklarında taşan kalabalıklarla katıldıkları eylemlerle ülke kamuoyunda çok etkin öncü rol oynadılar.
Sil baştan toplusözleşmelere yansıyan başarıları ile çevre sağlığı üzerinden belediyenin öncülük yaptığı, zorunlu kılınan haklar kazanımlarını ülke kamuoyuna taşıdılar. Hakkı Ülkü'nün yakın tarihlere uzanan sağlık sorunları nedeniyle gerçekleştirilmesini ertelemek zorunda kaldığımız YouTube üzerinden Cumhuriyet'ten Tanıklıklar söyleşimizi en sonunda sizinle paylaşmak şansını yakalamış olduk. Hakkı Ülkü ile 1970'li yıllar üzerinden pandemi döneminde gazetede yayımlanmış, üç kuşak söyleşileri bağlantılı, Cumhuriyet arşivimizle kurmuş olduğu bağlantılar üzerinden yakınlaşmamızdan bildiğim üzere, kendisinin sürdürdüğü kitap çalışmalarını da bir an önce tamamlamasını diliyorum.
Hakkı Ülkü söyleşimizin başlangıcında, deneyimli bir siyasetçi, sosyal bilimci olarak 12 Eylül sonrasının toplumsal gelişmelerini özetleyerek söze girerken öncelikle ilk toplumsal direnişin Dikili festivalleri ile gündemimize girdiğinin altını çizdi. 1989, kendisinin de SODEP kurucusu olduğu yıl. Dikili festivalleri, 12 Eylül baskılarından kurtulmada ilk arayış etkinlikleri. Arkasından Denizli sırada Ege, Akdeniz sahillerine uzanan çok yoğun bölgesel etkinlikler. Toplumun sindirilmesi, teslim alınmış olmasına karşı, 1960'lı yıllardan gelen anayasa, sendikal haklar, bütün toplumsal haklar, örgütlenme hakları ile güçlenmiş güçlü yol alışın içinde olanların, özlemle yeniden arayışta örgütlenebilme çabaları ile uyanışları, buluşmaları.