Sabah işe yetişmeye çalışırken aynanın karşısında fırçayı elinize alıyorsunuz ve birden o tanıdık görüntü... Kabarmış, uçuşan, sanki statik enerjiyle dolmuş saç telleri...

Maalesef ki sonbahar aylarıyla birlikte kuru hava ve rüzgâr birleşince saçlarımız bir anda küçük bir elektrik santraline dönüşebiliyor. Bu durumun temel nedeni de saç tellerinin nem dengesini kaybetmesi ve yüzeyin pozitif-negatif yüklerle dolmasıdır. Yani bir anlamda, saçlarımız birbirini itiyor. Bu durum özellikle ince telli, kuru veya işlem görmüş saçlarda daha belirginleşiyor. Ayrıca düzleştirici, fön, saç boyası gibi işlemler, saçın doğal yağ dengesini bozarak, elektriklenmeye zemin hazırlıyor. Yani, suçlu sadece mevsim değil, biz de biraz katkıda bulunuyoruz. Ama üzülmeyin, çünkü pratik çözümlerle saçlarınızı yeniden sakinleştirmeniz mümkün.

SAÇ TİPİNE GÖRE ELEKTRİKLENME FARKLARI

Her saç tipi, tıpkı insanlar gibi kendine özgü bir karakter taşır. Mesela ince telli saçlar, genellikle kırılgan yapıları nedeniyle daha hızlı elektriklenir. Çünkü nemi çabuk kaybederler. Kalın telli saçlar ise genellikle hacimli görünür ama yüzeydeki yük dağılımı dengesizleştiğinde kabarma eğilimi gösterir. Kıvırcık saçlılar için durum biraz daha farklıdır. Zira kıvrımlar arasındaki boşluklar, nemin eşit dağılmasını engeller ve bu durum da elektriklenmeyi artırır. Boya, fön veya düzleştirici gibi işlemler gören saçlarda ise koruyucu tabaka zarar gördüğünden elektriklenme daha kalıcı hale gelir. Dolayısıyla her saç tipi, farklı bir yaklaşım ister. Burada önemli olan, saçın yapısını tanımak ve ona göre bakım rutini oluşturmaktır. Çünkü doğru bakım, sadece görünümü değil, saçın enerjisini de değiştirir. Sonuçta, saçlarımız da bizim gibi tanındıkça, anlaşıldıkça ve doğru şekilde ilgilenildikçe sakinleşir.

NEM, NEM VE BİRAZ DAHA NEM

Elektriklenmenin en büyük düşmanı, kuruluktur. Çünkü saç telleri nemini kaybettikçe daha fazla elektrik yükü biriktirir. Bu yüzden, saçlarınızı nemle buluşturmak adeta bir barış anlaşması gibidir. Duştan sonra saç kremi kullanmak, haftada bir kez nem maskesi yapmak ve doğal yağlardan destek almak çok işe yarar. Özellikle havlu ile saçı kuruturken yapılan hatalara dikkat edin. Saçı sertçe ovalamak yerine, mikrofiber havlu ya da pamuklu bir tişörtle nazikçe fazla suyu alın. Bu basit değişiklik bile elektriklenmeyi büyük ölçüde azaltır. Ayrıca, ısı ile şekillendirme alışkanlığınızı azaltmak saçın nemini korur. Eğer fön kullanmanız gerekiyorsa, mutlaka soğuk hava modunu tercih edin. Çünkü sıcak hava, saçın koruyucu tabakasını zayıflatır. Unutmayın; nemli saç, mutlu saç demektir.

HER ŞAMPUAN AYNI DEĞİLDİR

Kozmetik raflarında "parlaklık", "dökülme karşıtı", "hacim veren" gibi yüzlerce ürün görürüz ama "elektriklenmeye son" yazan şampuanlara yeterince dikkat etmeyiz. Oysa içeriği doğru seçilmiş bir şampuan ve bakım kremi, büyük fark yaratabilir. Mesela sülfatsız ve silikon içermeyen ürünler, saçın doğal dengesini korur. Ayrıca içinde nem tutucu bileşenler varsa, elektriklenmeye karşı güçlü bir koruma sağlar. Saç serumları da bu konuda gizli kahramanlardır. Duştan sonra birkaç damla serum, saç telinin yüzeyinde koruyucu bir tabaka oluşturur. Sprey formdaki anti-frizz ürünleri de gün içinde kurtarıcınız olabilir. Çantanızda minik bir bakım yağı taşımak, özellikle sonbaharın rüzgârlı günlerinde hayat kurtarır. Saçınıza uygun ürünü bulmak biraz deneme yanılma ister, ama bulduğunuzda aradaki farkı hemen hissedersiniz.