Paris'in büyüsünü evinize taşıyın

Paris'in dar sokaklarında yürüyen herkes, o minik kafelerin büyüsüne kapılmadan geçemez. Kimi zaman küçük, yuvarlak masalarda oturmuş insanlar görünür; kimi zaman ise cam kenarında kahvesini yudumlayanlar...

Ama her bir görüntü sanki zamanın durduğu, hayatın nazikçe akıp gittiği bir tabloyu andırır. Peki siz de bu güzel atmosferi evinize taşımak ister misiniz Cevabınız "evet" ise okumaya devam. Çünkü son dönemde dekorasyon dünyasında öne çıkan Fransız bistro mutfağı trendi tam da bu isteğe yanıt veriyor. Bu akım ile birlikte evlerde gündelik hayatın sıradanlığını kıran, biraz şıklık, biraz samimiyet katılmış köşeler yaratılabiliyor. İster küçük bir mutfağınız isterseniz de geniş bir salonunuz olsun, doğru detaylarla evinizde küçük bir Paris havası yaratmanız mümkün. Hatta doğru seçimlerle birlikte sabah kahvenizi içerken kendinizi Seine kıyısında yürüyormuş gibi de hissedebilirsiniz. Nasıl mı İşte ayrıntılar...

AHŞAP, MERMER VE IŞIĞIN DANSI

Bir bistronun ruhu aslında kullanılan malzemelerle hayat bulur. Bu stilin temel taşları da ahşap yüzeyler, mermer detaylar ve sıcak pirinç dokunuşlardır. Bu detaylar, parlak metaller ve ince porselenlerle birleştirildiğinde, mekâna hem zarafet hem de yaşanmışlık hissi katar. Siyah-beyaz gibi sade bir paletin üzerine kırmızı ya da mavi gibi küçük renk vurguları eklendiğinde ise ortaya karakterli bir görünüm çıkar. Mermer tezgâhınız varsa, yanına pirinç kulplu dolaplar ve yumuşak ışıklarla bir atmosfer yaratabilirsiniz. Öte yandan ışıklandırma çok kritik bir detaydır. Loş ama samimi bir hava için tek bir güçlü tavan ışığı yerine birkaç küçük abajur ya da aplik kullanmak gerekir. Sıcak sarı ampuller, sabah kahvaltılarınızı Paris'te bir bistronun cam kenarında yapıyormuşsunuz gibi hissettirebilir.

KAOSUN BÜYÜSÜ

Haberin Devamı

Fransız bistrolarının en cazip yanlarından biri, mükemmel düzen yerine doğal bir uyum yakalamalarıdır. Evde bu havayı yaratmanın yollarından biri de masa düzeninde saklıdır. Aynı model çatal-bıçak ya da bardak takımı yerine farklı parçaları karıştırarak kişisel ve samimi bir görünüm elde edebilirsiniz. Kareli masa örtüleri, çizgili peçeteler, retro porselen tabaklar ve farklı formdaki bardaklar bir araya geldiğinde de ortaya keyifli bir "günlük şıklık" çıkar. Bir köşeye küçük çiçek vazoları, masanın ortasına şarap şişesinden yapılmış bir mumluk koymak da mekâna yaşanmışlık katmanın yollarındandır. Buradaki sihir, aşırıya kaçmamakta. Küçük sürprizlerle dolu ama göz yormayan bir masa, sabah kahvaltınızı ya da akşam sohbetlerinizi çok daha keyifli kılar.

Haberin Devamı

KAHVE KÖŞESİ: RİTÜELİNİZE PARİS DOKUNUŞU

Bistro ruhunu yaşatmanın bir başka yolu da evinizde küçük bir kahve köşesi yaratmaktır. Yuvarlak küçük bir masa, yanında iki şık tabure ve raflarda zarif espresso fincanları... İşte size Paris havası. Bu köşede sadece kahve yapmakla kalmaz, bir ritüel yaratırsınız. Sabah kruvasanınızı koyar, kahvenizi yudumlar, gününüze "bonjour" diyerek başlarsınız. Akşamlarıysa belki peynir tabakları ve içecekler eşliğinde dostlarınızla uzun sohbetler edersiniz. Ayrıca bu köşeyi renklendirmek için seramik kutular, cam kavanozlarda kahve çekirdekleri ve birkaç retro poster kullanabilirsiniz. Şunu da çok rahatlıkla söyleyebilirim ki, evinizde oluşturacağınız bu tarz bir kahve köşesi hem ruhunuzu besleyecektir hem de evinize sıcak bir kimlik kazandıracaktır.