Üç puan Uğurcan'dan

Haberin Devamı

Liverpool maçı öncesi hem bir 'son prova' hem de zorlu lig yolculuğunda çok zor bir deplasmana çıktı Galatasaray. Rakip, ligin dişli takımlarından Alanyaspor. Osimhen ve Yunus yedek kulübesinde, formu düşüşte olan Sara ilk 11'de. Görece kırılgan bir orta saha. Nitekim 10 dakika ev sahibi Alanya'yı izledik. İsmiyle müsemma Maestro'nun harika slalomu sonucu dışarıya giden şutu Galatasaray adına büyük şanstı. Urfa'dan Ogundu'yu ve Adana Demirspor'dan Maestro'yu alan Alanya'yı tebrik ediyorum. Cim Bom rakip kaleye ikinci geldiğinde golü buldu. Sağdan Singo'nun, rakibinin üstünden çalım atıp getirdiği topu bu ülkede kaleye gönderecek tek adam topuğuyla attı. Onun adı Icardi! İşi bu tür goller atmak. İlk yarı futbolun cilvesi mi diyelim, Alanya'nın şanssızlığı mı diyelim; seyrettiğimiz oyunun karşılığı tabelada yoktu. İkinci yarı Galatasaray'ın orta alanda kaybettiği her top sonrası salı akşamını düşündüm. Bu top kayıplarında Liverpool'un neler yapabileciği aklıma geldi. Tamam, kafalarda Liverpool maçı var. Var da, o adamların acıması yok. Hele hele bu vasat temponun o akşam maalesef yeri yok. Sara çıkana kadar bir varlık gösteremedi. Sane üç pozisyona girdi, biri kafayla, üçünde de düzgün vuramadı. Barış'ın aklı hala Neom'da sanki. Torreira çıktıktan sonra orta alan üstünlüğü tamamen rakibe geçti. Son dakikada Alanya'dan Mounie beraberlik şansını tam iki defa harcadı. Maçın yıldızı açık ara Uğurcan'dı. Tam sekiz net kurtarış! İkinci yarı neredeyse Alanya Uğurcan maçı izledik. Futbolun gerçekten adaleti yok. Bu maç Alanya'nın hakkıydı. Beraberlik bile değil. Tamam Singo harika getirdi, Icardi harika vurdu ama üç puan kesinlikle Uğurcan'dan geldi.