Haberin Devamı
Maçı bizzat Gürsel Aksel stadında, çıkış tünelinin hemen yanında izledim. Göz Gözlü taraftarlar damalı bayraklarıyla tribünleri doldurmuş, Fenerbahçeli taraftarlar deplasman tribününde yerlerini almıştı. İki tarafın da coşkusu ve maça inancının üst seviyede olduğu belliydi. Futbolcular ısınmaya çıktığında maç başladı zannettim. Bu statta oynamak her takım için zor. Kompakt, seyirci ile iç içe beş yıllık bir yapı. Maçın başında Göztepe 'ev sahibi baskısıyla' başladı ama bu 5 dakika sürdü. Kontrolü alan Fenerbahçe'nin tüm ataklarda sol tarafı ve Brown'u tercih etmesi dikkat çekti. Brown ilk isabetli ortasını 27. dakikada yaptı. Az daha kırmızıyı da görüyordu. Fenerbahçe takım halinde oynamayı da askıya alınca koskoca bir ilk yarı pozisyon izleyemedik. Mourinho bile iki defa İrfan Can'ı topu oyuna çabuk sokması için kulübeden çıkıp uyardı. İkinci yarı maçın dengesi Göztepe'den Juan'ın ikinci sarıdan atılmasıyla bozuldu. Pozisyon gereken Fenerbahçe'de Talisca, İrfan Can Kahveci ve Oğuz Aydın son çeyrekte oyuna girdi ve oyun hiç olmadığı kadar hareketlendi. Galibiyet için gelen şansı baraja nişanlayan Talisca uzatmalarda VAR'dan gelen penaltıyı da kaçırınca, Fenerbahçe adına yapacak bir şey kalmadı. Süper Ligde sahne aldığı ilk maçta ayağına gelen fırsatı kaçırdı Fener. Bu puan kaybında özellikle orta alanın organize olamaması etkili oldu diye düşünüyorum. İzmir sıcağında nem ve yorgunluk iki puana mal oldu.