Sadece tek örnek

Bugünlerde siyaset gündeminde "ah tarım, vah tarım" var!

Yerli tarımın halini çarpıcı örnekler ile 2017'de "Saklı Seçilmişler" kitabımda yazdım. Her daim olduğu gibi saldırıya uğradım, birileri mahkemeye koştu. Kaybettiler. Ana meseleleri başkaydı, kitabı itibarsızlaştırmak.

Geçenlerde minicik verilen zarar haberi üzerine bu yazıyı yazmam gerektiğini düşündüm:

İkinci Abdülhamit Bursa'da başlattı, başarısız oldu.

Atatürk Rize coğrafyasının dikime uygun olduğuna karar verdi, başardı.

Çaydan bahsediyorum...

Atatürk, kahve içen bir ülkeyi, çay kültürüyle tanıştırdı. Türkiye, kişi başı tüketimde (yıllık üç kilo ile) bugün dünyada birinci

Çin'den dünyaya yayılan çayın küresel ekonomik değeri bugün 60 milyar dolara yaklaştı.

Türkiye, toplam istihdamda beşinci sırada. 250 bin ton çay üretiyoruz ki, birinci Çin 2 milyon 230 bin ton! Çin'in çay ekonomi hacmi 30 milyar doları aşarken, Türkiye 2 milyar doların biraz üstünde. Bunun içinde ülkemizde kamunun payı azalırken, yabancı özel sektörün payı artıyor.

Çay ithalatı büyüyor. Yaklaşık yüz milyon dolarlık çay ithalatına karşılık, on milyonu geçen ihracat yapabiliyoruz. Her geçen yıl bu rakam aleyhimize gelişiyor. Hollanda'dan bile çay alıyoruz!

Niye böyle Çay değil sadece, AKP iktidarı yerli tarımı ekonomisini niçin hep küçülttü

Mazot, gübre, işçi fiyatları vs. artarken, destekler sabit kalırken, alımlar azalırken çay üretimi azalmaz mı Zarar eden üretici sektörü bırakmaz mı

Çay üretimin yüzde 64'ü Rize'de yapılıyor.

Erdoğan Rizeli olmasa çay ekonomisinin hali nice olurdu Baksanıza iktidar "korumasına" rağmen kamu kuruluşu Çaykur sürekli zarar açıklıyor.

Erdoğan, Bakanlar Kurulu'nun 20179756 sayılı kararı ile 46 fabrikası olan Çaykur'u Varlık Fonu'na aktardı. Sonuç: 2017'de 267 milyon, 2018'de 657 milyon, 2019'da 635 milyon, 2020'de 547 milyon, 2021'de ise 503 milyon, 2022'de 2 milyar 838 milyon ve 2023'de5 milyar 883 milyon lira zarar etti kurum. Bankalara borçları da bir o kadar

Akıllı tarımsal üretim, pazarlama, satış ve benzeri hususlarda ön plana çıkması gereken Çaykur, muhafazakâr yönetim anlayışını aşamıyor, büyük ekonomik kayba uğratılıyor

Erdoğan'ın Çaykur'u sadece "oy deposu