ABD Başkanı Donald Trump siyaset dünyasındaki ezberleri bozmaya yemin etmiş belli ki... Geçenlerde yapay zekayla hazırlanmış bir video yardımıyla, Gazze için kurduğu hayalleri gösterdi dünyaya mesela. O neydi öyle ya Miami'den çok Dubai'ye benzeyen bir sahil şeridi, deniz, kum, güneş, eğlence gani gani. Gökten paralar yağıyor, altından heykeli parlıyor. Bir tarafta Netanyahu ile güneşleniyor, diğer tarafta Elon Musk humus yiyor falan... Özetle 'yepyeni bir hayat, yepyeni bir gelecek' diyor. Peki çekilen onca ölüm, onca acı ne olacak Koca Amerika Birleşik Devletleri'nin başındaki adama bak; ne vicdan, ne utanma, ne empati var. Dünya narsist bir adamın oyun alanı olmuş, en acısı da bu.
Haberin DevamıZ kuşağının bir üyesi gibi davranan Başkan Trump'ın yaptıkları bununla da bitmedi... Trump ve ekibi önceki gün de, ülkesindeki değerli madenlerle ilgili anlaşma yapmak için Beyaz Saray'a gelen Ukrayna lideri Volodimir Zelenski'yi azarlayarak yolladı. Öyle bir üslup ki, izlerken utanıyorsunuz! Siyaset dediğin diplomasi yapmak degil mi Rakibinden nefret bile etsen, nezaketi elden bırakmamak, ağır dille eleştirsen de ayarını kaçırmamak... Adamı çocuk gibi azarladılar resmen! Bir makamı temsil etmek, devlet ahlakı bu mu, boyle mi olmalı Bugüne kadar böyle bir siyaset dili hiç görmemiştik ama yeni dünya düzeninde böyle olacak demek ki! Narsist adamların elinde dünya nereye gidiyor gerçekten merak ediyorum, net söyleyeyim.
Ferhan Şensoy belgeseli geliyor
Hafta başında Ses Tiyatrosu'na uğradım... Usta tiyatrocu Ferhan Şensoy'un kurduğu bu şahane tiyatroda; hayatının anlatıldığı bir belgeselin çekimlerinin başladığını öğrendik. ENKA Sanat'ın yapım sponsoru olduğu projeyi, daha önce Metin Akpınar belgeseline de imza atan Zeynep Miraç yazıyor. Yönetmen ise Metin Akpınar, Genco Erkal belgesellerini çeken Selçuk Metin. Usta sanatçının doğum gününde gerçekleşen buluşmada hem Ferhan Şensoy'u andık, eski videolarını izledik hem de belgesele dair bilgiler aldık. Ben usta sanatçıyla röportaj yapabilen şanslı gazetecilerdenim... 2004 yılında oynadığı 'Şans Kapıyı Kırınca' filmi için buluşmuştuk; Küba'da çekilen film için tiyatroya kısa bir ara verdiği dönemde. Onun hep ayrı yeri, ağırlığı vardı tiyatro dünyasında. Dümbüllü'den Münir Özkul'a, Özkul'dan Şensoy'a geçmiş bir kavuk var ortada neticede, kolay değil. Ömrünü yazmaya ve tiyatroya adamış bir isimdi. Üstelik politik mizahı hakkıyla yapan ender isimlerdendi. Zeynep'in dediği gibi; "Hepimizin entelektüel birikiminde çok izi ve katkısı var..." Belgeselde onun bilmediğimiz yönlerini ailesinden ve Ortaoyuncular ekibinden dinlerken, kendisinden sonraki kuşaklarda nasıl iz bıraktığını da göreceğiz. Dolayısıyla Eylül ayında izleyicilerle buluşacak belgeseli merakla bekliyorum.