Anadolu'nun ücra bir köyünde... Bir derenin kenarında küçük bir kız çocuğunun cesedi bulunur. Aramalar, soruşturmalar, sorgulamalar günlerce sürer. Katil ya da katiller bellidir ama bütün köy susar. Kahredici bir sessizlik vardır köyde. İçiniz şişer, boğulur gibi olursunuz ama onlar susar. Zülfü Livaneli imzalı 'Mutluluk' filmi böyle bir hikayedir mesela. 23 yıl önce yayınlanan roman ve filmi; amca tecavüzünü, suçsuz Meryem'i ve köyün ikiyüzlülüğünü anlatır. Ama burada konumuz bu film değil şimdi...
strong class"read-more-detail"Haberin DevamıNuri Bilge Ceylan'ın, Zeki Demirkubuz'un Anadolu'nun ücra bir köyünde çektiği benzer bir filmden de bahsetmiyoruz. Ama tam onların anlatacağı türden gerçek bir hikaye söz konusu! Diyarbakır'ın bir köyünde, kaybolduktan tam 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'dan bahsediyorum. Evet, konumuz gerçek bir olay, gerçek bir cinayet. Daha ilk günden ipuçları o kadar azdı ki, cinayet olduğu belliydi. Kimse dillendiremiyordu çünkü gerçek olmasını istemiyorduk. Ve bütün o günler boyunca, bütün köy Narin'e ne olduğunu biliyordu ve sustu! Anne de baba da ağabey de amca da sustu. Arama çalışmalarına katıldılar, birbirlerini kolladılar, timsah gözyaşları döktüler ama sustular. Akıl alır gibi değil. Küçücük bir köyde herkes akraba, herkes tanış, herkes birbirini bilirken, bir çocuğun öldürülmesi ve bütün bu göze alınanlar, insanı korkutmalı. Bir çocuğun hayatı nasıl bu kadar değersiz olabilir Bir anne baba nasıl bu kadar vicdansız olabilir Bir çocuğu yok etmeye değecek ne yaşanmış olabilir Nasıl bir analıktır bu Nasıl bir babalık, abilik, akrabalıktır Nasıl yetiştirilmiş bu insanlar, nasıl bu hale gelmişler, uzun uzun düşünülmeli. Zira bir tek bu köy değil, orada yüzlerce köy var uzakta benzer zihniyete sahip insanlarla dolu olan. Katil elbet çıkacak ortaya, az kaldı... Ama bu kadar zamandır kimler korundu, kimler olayın daha önce açığa çıkmasını engelledi, derin bir soruşturma başlatılmalı mutlaka. Çünkü belli ki eller kollar çok uzun o köyde! "Aile dostumuzdur, söyleyemediklerimiz var" diyen bölge milletvekilleri de bi' zahmet boyunlarına utanmazlık madalyası takıp dolaşsın. (dokunulmazlıkları var malum, soruşturulsun diyemiyoruz!) Çocuk öldüren ve dere yatağına gömen bir aileyi koruyan vekil mi olur!! Hatta o köydeki herkesi tutuklasınlar, köyü de kapatsınlar. Zira 8 yaşındaki bir çocuğu yok eden, gördükleriniduyduklarını susabilen bir köy olmayıversin bu dünyada ya!
strong class"read-more-detail"Haberin DevamıGeleneğiniz batsın sizin!
Narin'in ölümünden sonra herkes doğal olarak şunu soruyor: 'Bu cehaletin, bu vahşiliğin, bu yobazlığın sonu yok mu' Yok kardeşim! Maalesef olmayacak da! Akrabaları tarafından vahşice katledildiği artık aşikar olan 8 yaşındaki Narin'in tabutunun üzerine gelinlik koymaya devam ettikleri sürece bu vahşet bitmeyecek. Bu kadar olaydan sonra gelinlik nedir yahu! Tepkilere karşılık "Bölgede gelenektir" diyenler de unutmasın ki aynı zihniyete hizmet ediyorlar. Batsın geleneğiniz ya, sırası mıydı Kız çocuklarına bakış bu olduğu sürece, bitmez bu cinayetler.
strong class"read-more-detail"Haberin Devamıİzlerken utandığım sunucular
Ha bir de Narin için atılan çığlıklar var... Bu rezillikten bahsetmeden olmaz! Beyaz TV'de yayınlanan bir programda, sunucular canlı yayında Narin için çığlık attı mesela. İzlerken yerin dibine geçtim resmen. Amaç ne Ne yapmış oldular yani Çok trajikomik ya.. Bu seviyesi düşük yayınlar, bu konuşulmak için her yolu mübah gören televizyonculuk anlayışı, bu çürümüşlük gerçekten akıl alır gibi değil. Sen utanıyorsun izlerken ama muhtemelen kanal sahibi, yapımcı, yönetmen vs, o sırada "Ne güzel herkes bizden bahsetti" diye seviniyordur. Ne diyelim, Allahım sen aklımızı koru.