Geçtiğimiz günlerde İspanya ve Portekiz'de 15 saat süren elektrik kesintisi hayatın durmasına yol açtı biliyorsunuz... Metro, uçak, tren gibi tüm taşıma seferleri durdu, trafik ışıkları çalışmadığı için ulaşım kaosa dönüştü, millet marketlere koştu bütün rafları boşalttı.

Milyonlarca Euro'luk zarar meydana geldi durup dururken. Ve tabii herkes bu konuda çekilen bazı filmleri konuşmaya başladı. Hatırlayın, Covid belası dünyayı sarmadan önce de olanların filmini izlemiştik. Bir vürüs yüzünden insanların öleceği, evlere kapanacağımız, hayatın duracağı resmen bir filmde anlatılmıştı. Dolayısıyla herkes panik olmuştu. 'Önce filmini yapıyorlar, bize izlettiriyorlar, sonra da başımıza geliyor' paranoyası başlamıştı. E haksız mı insanlar Senaristler, bu kadar öngörülü olabilir mi gerçekten Şüpheli artık. Şimdi de, bu 15 saatlik elektrik kesintisinin başka ülkelere sıçrayabileceği konuşuluyor. Oturduğumuz masalarda herkes birkaç batarya birden almaktan, hepsinin dolu olmasından, onları da yanlarından ayırmadıklarından falan bahsediyor. İşin kötüsü 'olmaz, saçmalama' diyemiyorsun. Covid'den kırılan ülkeleri izlerken, 'biz ne alaka canım' dediğimizi, panik olanlarla dalga geçtiğimizi hatırlıyorum çünkü! Bir anda gafil avlanmıştık, ne olduğunu şaşırmış kalmıştık. Hadi geçen sefer eve kapanmış, hayata devam etmiştik de Elektriksiz yaşamak mümkün değil ki! Evdeki hiçbir aleti çalıştıramadığınızı düşünsenize Çamaşır yıkayamamak, yiyecekleri buzdolabında saklayamamak, telefonunu şarj edememek, kahve yapamamak nasıl olurdu düşünsenize. Taş devri dönemi tam! 15 saatin ardından olayın bir siber saldırı olmadığı ortaya çıktı neyse ki. Aşırı sıcaklıklar enerji hatlarında güç dengesizliğine yol açmış ve kesintiye neden olmuş meğerse. Peki tekrar olmayacağını, bunun bizim de başımıza gelmeyeceğini nereden biliyoruz Bilmiyoruz maalesef. Her şeye hazırlıklı olmalıyız bence.

Lahmacun fiyatları belli olduysa, yaz başlayabilir!

Bizim daha kemiklerimiz ısınmadı, iki güneş yüzü görmedik, iki ters bir düz dönüp yanamadık bile ama Bodrum'un lahmacun fiyatları güncellendi! Her yazın değişmeyen konusu bu. Lahmacun fiyatı ne kadar artıyorsa, Bodrum'da fiyatlar o kadar alıp başını gidiyor demektir. Bir nevi ön bildirim! Bu yıl da gelenek değişmedi... Karpuz kabuğu daha denize düşmeden, Bodrum'un yeni lahmacun fiyatları düştü önümüze. Magazin muhabirlerinin bildirdiğine göre; bu yaz Bodrum'da lahmacun fiyatları 2 bin 200 TL'ye çıkmış. Kabalık olarak saymazsanız 'oha' demek isterim. Her sene aynı tartışma ama insan yine de hayret ediyor. Paran olsa da, olmasa da saçma! Eskiden bu haberler sorulunca, Bodrum'un eski belediye başkanı Ahmet Aras şöyle diyordu: "Biz hiç kimseyi kazıklamıyoruz. Burası dünyanın en zengin insanlarının da geldiği bir turizm memleketi. Yurt dışından gelen turistlere para harcatmalıyız. Bodrum'da her şey ucuz olsun dersek, parayı harcayacak turist Mikonos'a gider, Santorini'ye gider, Bodrum'a gelmez. Adam cebine parayı koymuş gelmiş, niye harcamasın" Şimdiki Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ise şöyle diyor: "Bodrum özellikle önümüzdeki yaz sezonunda gerek itibar gerekse toplam ve toplumsal mutluluk endeksini en üst noktaya taşımaya yönelik çalışmalarını var gücüyle sürdürüyor. Bodrum asla lahmacundan ibaret olmayacaktır." Yani Şunu demek istiyor sanırım; "Bu parayı vermek isteyen verir, vermek istemeyen vermez!" Ben öyle anladım en azından. Ama anlaşılmayan da şu: Ne kadar paralı olursa olsun, bu turistler kazıklandığını anlıyor! O yüzden Yunan kıyılarını tercih ediyor çünkü onlar tok gözlü, kazıklamıyor. Ha bu arada, turizm otoritelerinin dediği de doğru; "Türkiye'ye zengin turist lazım, para harcayacak turist lazım." Ama denge şart yahu! Fiyat performans dengesi diye bir şey olmalı. Bodrum'da dünyaca ünlü mekanların Türkiye şubesi ya da lüks turiste yönelik mekanlar bol, fiyatlar da ona göre, tamam. Bütçesi uygun olmayan gitmesin, eyvallah. Dünyanın başka bir ülkesine gittiğinizde, ille de en pahalı mekanda yiyeceğim diye tutturuyor musunuz Hayır! Ama biz de diyoruz ki, bütün Bodrum toplu halde çıldırmasın! Mekanını 2 ay açacak diye acısını bizden çıkarmasın.