Daha önceki gün yaşandı olay... İstanbul'da 16 yaşında kız çocuğu, 4 erkek tarafından cinsel istismara uğradı. Sanıkların ikisi evli ve çocukluydu. Bu şahıslar 'TUTUKSUZ' yargılanırlarken, mahkeme "Çocuk yaşından büyük görünüyor, sanıklar yaşını bilmiyordu" diyerek beraat kararı verdi.

Resmen skandal! Ama yer yerinden oynamadı, dahası hiçbir şey olmadı yine. Anlayacağımı anladım ben; bir kadının yaşı büyükse taciz edilebilir, tecavüze uğrayabilir bu ülkede! Başka ne anlayabilirim bu mahkeme kararından Bu skandal kararların defalarca verildiği ülkemizde kadın cinayetleri de benzer şekilde geçiştirilirken, kadın öldürenlere bilimum hafifletici nedenler aranırken, iyi hal indirimleri yapılırken, İtalya ne yaptı peki Kadınları öldürenlerin ömür boyu hapis yatması için yasa çıkardı. Katillerin 'ama'sız, 'fakat'sız müebbet alması için. İtalyan Senatosu toplandı, kadın cinayetlerini 'bağımsız bir suç' olarak tanımladı. Üstelik aleyhte ve çekimser hiçbir oy çıkmadan, tek bir fire vermeden. Yasa, eylül ayında Temsilciler Meclisi'nden geçerse yasalaşacak. İtalya Senatosu, son bir yılda 113 kadının öldürülmesi üzerine bu kararı aldı. Bizdeki rakamın 5'te biridir herhalde. Ama bu vahşete 'dur' dediler. Başbakan Meloni karar için "Toplumsal bir yaraya karşı önemli bir adım" derken, insan bir yutkunuyor haliyle; özeniyor, bazı ülkelerde kadınların hayatı ne kıymetli diye iç geçiriyor işte. Keşke başka ülkelere de örnek olsa. Mesela bize! Kadınları öldürmeyi tasarlayan kişi bilse ki; bunu yaparsa ömür boyu hapisten çıkamayacak. Hafifletici neden, iyi hal indirimi vs olmayacak. Bitti hayatı. Bu işin tek çözümü ceza! Ve o cezaların uygulanması! Artık bizim de bu konuda bir şey yapmamızın zamanı gelmedi mi beyler/bayanlar Hiç mi rahatsız olanınız yok o Meclis'te

Masaya konulan; 'cinskırım'

Şimdi kimi aklıevveller, işine gelmeyenler diyecek ki... Cinayetin cinsiyeti mi olur Tam da bunun için, İtalya'da şu an onay bekleyen kanun tasarısında 'kadın cinayeti' nasıl tanımlanmış bakalım: "Bir kadının ölümüne neden olan kişi, bu eylemi kadın olduğu için ayrımcılık veya nefret eylemi olarak işlerse... veya kadının duygusal bir ilişki kurmayı veya sürdürmeyi reddetmesi sebebiyle işlerse... veya kadının konumu nedeniyle... bireysel özgürlüklerinin sınırlandırılmasına, boyun eğdirilmesine karşı koyduğu için işlerse ömür boyu hapis cezası ile cezalandırılır." Yani doğrudan 'kadın kırımı/ cinskırım' (femicide) suçunu koymuşlar masaya. Irkçılık ve nefret nasıl bir suç sayılıyorsa, suçun 'cinsiyeti sebebiyle' işlenmesi de öyle olacak. Helal olsun İtalyan meclisine. 113 kadın cinayeti sonrasında İtalya'nın kararlılığı ve ona karşı bizim sonsuz duyarsızlığımız...

'Sultanlar'a en büyük destek

Önceki üç günü Polonya'nın başkenti Varşova'da geçirdim... Sebebi ziyaretimiz Filenin Sultanları'nın yanında olmaktı. A Milli Kadın Voleybol Takımımız, Milletler Ligi final etabında Japonya ile karşılaştı; biz de takımın ana sponsoru Vodafone ile birlikte maçı yerinde izledik, tazahüratlarımızı yaptık, hop oturup hop kalktık. Zira Sultanlar'ın karşısında oynayan Japonya çok hırslı, çok motive, çok aktifti. Buna karşın bizim kızlar ise ya yorgundu, ya keyifsizdi. Hatta Ebrar gibi kimi oyuncuların oyunda kalma süreleri, hakem hataları derken epey bir eleştiri yağmuru da oldu. Neticede Filenin Sultanları karşılaşmayı 3-2 kaybetti ve turnuvaya çeyrek finalde veda etti. Olsun maçta kazanmak da var kaybetmek de, kızların müthiş başarılarını unutmayarak onları her daim alkışlayacağız ve önümüzdeki maçlarda da desteklemeye devam edeceğiz. Tıpkı Vodafone gibi. Sultanlar Ligi'nin isim sponsoru ve Türkiye Kadın Voleybol Milli Takımlar ana sponsoru olan Vodefone'un Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin ile sohbet ettik maçın ardından...