İnsan keşke ailesini seçebilse...

Uzun bir zamandır Özcan Deniz'in ailesiyle olan kavgasını izliyorum. İzledikçe, okudukça da içim şişiyor. Bir ailede bu kadar hırs, bu kadar nefret fazla değil mi Ağzıma gelenleri, kafamdan geçenleri yazmamak için kendimi zor tutuyorum, sonra 'aile arasında olur böyle şeyler' diyerek vazgeçiyorum. Ama ben duruyorum, onlar durmuyor.

Özcan Deniz sayfa sayfa paylaşım yapıyor, diğer aile üyeleri de ona cevap veriyor. Onlar hiçbir şeyi kendi içinde yaşamıyor ki, biz de karışmadan duralım! Madem böyle, ben de fikrimi yazacağım bu kavga ile ilgili! Detaylara herkes hakim nasılsa, bodoslama giriyorum konuya ve şöyle diyorum: Bir adam yıllarca çalışmış didinmiş, kendini sıfırdan var etmiş ve iyi kötü bir servet yapmış. Bu arada ailesini dışlamamış, onlara bakmış, ağabeyini menajeri yapmış, yanında tutmuş. Daha ne yapsındı bu adam Sonra gitmiş bir kadınla evlenmiş, aile de kadını içine bir türlü sindirememiş. İyi de koca bir adam bu. Yanlışları da, doğruları da onun. Bir hayata da bu kadar müdahale edilmez ki Ama ağabey Ercan Deniz hızını alamıyor bir türlü, kozları paylaş paylaş bitmiyor. Dün de Özcan Deniz'i eski eşiyle vurmaya çalışmış; "Figüran diye geldi, 10 gün içinde hamile kaldı, Özcan da çocuk ondan mı diye test yaptırdı" demiş. İnsanın duru durağı olur biraz! Özcan Deniz boşandı, ardından tekrar evlendi. Bu kez de yeni eşi hakkında demedikleri laf kalmadı. Ne yapsa olmuyor yani. Neyi paylaşamıyor bu aile anlamıyorum; Özcan Deniz'i mi, onun servetini mi Özcan Deniz'in annesi geçenlerde "Bana ayda sadece 20 bin TL harçlık veriyor" diyerek oğlunu şikayet ediyordu kamuoyuna. E ne güzel işte, az mı Asgari ücretle geçiniyor memleketin yarısı, daha ne olsun Evi de kira değildir eminim. Başka Adam çalışıp kazandığı bütün parayı size mi versin istiyorsunuz Benim tam da bu noktada içim şişiyor işte; bir ailede biri kazanır, diğerleri de o kazançta hak iddia eder hep. 'E sen de çalış, sen de kazan' desen en kötü sen olursun, vefasız olursun. Vicdanlı ve ahlaklı bir insan ailesine elbette bakmalı, bunu tartışmıyoruz. Ama hak iddia etmek, verileni beğenmemek nedir Allah aşkına İlle sömürmek mi gerek Günün sonunda önemli olan ne biliyor musunuz Özcan Deniz'in oğlu büyüdü, 8 yaşına bastı. Artık her şeyi okuyacak, dinleyecek ve anlayacak yaşta. Bu kadar şahane insanlarsınız madem; çocuğu düşünsenize biraz... Küçük bir çocuğu, yeğeninizi/ torununuzu yaralamak hiç mi umrunuzda değil. Ayıptır artık, susun.

Haberin Devamı

Çikolata yerine fidan dikelim!

Haberin Devamı

Oyuncu Elçin Sangu önceki gün 40 yaşına girmiş. Kutlu olsun. Doğum günü hediyesi yerine de fidan dikilmesini ve yaralı hayvanlara destek olunmasını istemiş. Şahane bir davranış bence. Daha önce de İrem Derici'nin İzmir-Seferihisar'da sahneye çıktığı bir mekan; orman yangınlarının ardından 'Bir Bilet Bir Fidan' kampanyası başlatmış, her müşteri adına bir fidan bağışlayacaklarını açıklamıştı. İnşallah sözlerini tutmuşlardır. Hadi gelin el artıralım o zaman… Şirketler, kurum ve kuruluşlar bayramlarda, yılbaşlarında çikolata yağdırıyor ya sağa sola, hep acırım ne büyük israf, ne fuzuli diye. Keşke ormanlarımız bu denli yok olurken bütün bu markalar, kurumlar, hatta PR şirketleri çikolatanın ya da gereksiz bir dolu hediyenin yerine fidan dikse, ormanların yeniden oluşmasına katkı sağlasa… Hem obezliğin giderek arttığı bu çağda sağlıklı yaşama teşvik olur, hem de iyileştirdiğimiz bir dünya olur. Daha makbule geçmez mi

Haberin Devamı

Sen bana fazla geldin!

Kanada'nın eski başbakanı Justin Trudeau ile Amerikalı şarkıcı Katy Perry geçen ay bir akşam yemeğinde görüntülenmiş ve 'yeni ilişki' başlıkları atılmıştı. Ancak bu buluşma bir yere varmamış okuduğum haberlere göre. Hatta aynı haberlere göre; Trudeau, Katy Perry ile gündeme gelmekten rahatsızlık duymuş ve iletişimi kesmiş. Anlayacağınız erkek her yerde aynı! Farklı ülkede de olsa, mesleği bambaşka da olsa, hatta bir ülkeye başbakan da olsa aynı. Kadın ondan daha şöhretli oldu mu, daha başarılı oldu mu, 'daha fazla' oldu mu oradan hemen uzuyorlar. Çünkü kendi varlıklarını gösteremiyorlar, komplekse kapılıyorlar. Burada da aynı hikaye yaşanmış. Ben de erkeklere şunu sormak isterim; ilk buluşmada da 'size fazla gelecek şeyleri' biliyordunuz, o zaman aklınız neredeydi Lütfen ayağımızı yorganımıza göre uzatalım beyler bayanlar, yormayalım kimseyi.