21 Eylül Pazar akşamı Dalaman Havalimanı özel yolcu salonunda İstanbul uçağını bekliyorum... Bu salonu ilk kez böyle kalabalık görüyorum; otogardan hallice! Yazın son demleri ya... Herkes teknesinde ya da bizim arkadaş grubu gibi bir otelde son güneşli günlerin tadını çıkarmış, dönüyor. Adım atacak yer yok salonda. Herkes Fenerbahçe'deki başkanlık yarışını takip ediyor, yorumlar havada uçuşuyor. Sandıklar yeni yeni açılırken uçağa geçiyoruz. "Ali Koç'a oy verecek herkes tatildeydi" diyor tam arkamdaki ses. Hak veriyorum o sese çünkü bizim grupta da oy vermek yerine bizimle tatile gelmiş bir dostumuz var. "Neden yaptın bunu" dediğimde de "Kızgınım Ali Koç'a çünkü" dedi. "İyi halt ettin" dedik kendisine hep birlikte. Uçak indiğinde Ali Koç'un seçimi kaybettiğini, Sadettin Saran'ın kazandığını öğreniyoruz. Sanki ülkede genel seçim var, öyle bir heyecan dalgası ve uğultu. Yorumlardan anlıyorum ki, herkese sürpriz olmuş sonuç. "Saran'ın kendi bile şaşırdı bence" diyor biri. "Ali Koç gibi para verecek mi bakalım, göreceğiz" diyor yanındaki... Onu bunu bilmem ama bir Fenerbahçeli olarak Ali Koç'a üzüldüm. En azından bir şampiyonluk görmesini isterdim. 7 yıl boyunca hem finansal gücüyle, hem güçlü soyadı ile, gerektiğinde de kavga etmekten çekinmeyerek elinden geleni yaptı fakat olmadı. Bütün çabasına rağmen istenilen sportif başarı sağlanamadı. Sahada hep başarısız olan bir takım vardı onca transfere ve devler liginden gelen bir hocaya rağmen. O kadar çok arkadaşım var ki, evde ağlayan Fenerli çocuklarını nasıl teselli edeceğini bilemeyen. Her maçtan sonra "Biz bu çocukları nasıl susturacağız" diye söylenen... Şimdi yeni bir dönem. Bakalım Sadettin Saran ne yapacak O her maçtan sonra evde ağlayan çocukların kahramanı olabilecek mi Fener'in makus talihini değiştirebilecek mi Koca bir camia bunun cevabını bekliyor.

Sadettin Saran başaracak mı

Sadettin Saran'ı çok tanımam, huyunu suyunu bilmem ama Fenerbahçe aşkını çok iyi biliyorum... Sanırım 2005 yılıydı; bir röportaj yapmıştık kendisiyle. O röportajda "Fenerbahçe sevgisiz bir takım" deyip gerekçelerini açıklayınca, ortalık birbirine girmişti. Bu röportaj delil gösterilerek kulüp üyeliği iki yıl askıya alındı Saran'ın. Üzülmüştüm ama sonuçta ben söylenmeyen bir şey yazmamıştım. Saran da çok üzüldü biliyorum, konuşmuştuk ama röportaja dair hiçbir itirazı olmadı. O dönemde olanlara dair içini dökmek istemişti sadece. Bu röportajın üzerinden neredeyse 20 yıl geçti ve Saran, Fenerbahçe'nin 34. başkanı seçildi. Yani rüyası gerçek oldu. İnşallah başarılı olur ama hepimiz biliyoruz ki işi çok zor. Şu notu da eklemeliyim; Saran'ın başkanlık seçimi sonrası verdiği "Şampiyon olana kadar kutlama yapmayacağım" açıklaması çok yerindeydi. Zira sevinecek hiçbir şeyimiz yok şu anda. Hevesimiz de, heyecanımız da bitti! Toparlanırsak, kutlamayı da yaparız bi' ara..

Suçlu TikTok mu, o baba mı

Hatay'da bir baba henüz reşit olmayan kızını sosyal medyadaki canlı yayında dans ettirip seyircilerden para topluyor. Yani kızı üzerinden para kazanıyor. İğrenç yorumlar arka arkaya sıralanıyor elbette, ne olacaktı! Bir sürü sapık, manyak, ahlaksız var pusuda bekleyen. Ama baba umursamıyor, kendisini uyaranlara da küfrediyor. Tam bir şuursuzluk hali. Görüntüler üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı devreye giriyor, çocuk devlet korumasına, baba ise gözaltına alınıyor. Tabii hemen 'TikTok'u kapatın' çığlıkları yükseliyor bir yerlerden. Bütün kötülüklerin anası TikTok mu yani Yoksa sorun zihniyet mi, bu tip kafalar mı Bir süre önce TikTok Devletle İlişkiler ve Kamu Politikaları Türkiye ve Levant Bölge Başkanı Fatih Kafadar'la buluşmuş, malum paylaşımları konuşmuştuk. "Bizi diğer platformlardan ayıran en büyük özelliğimiz; canlı yayınlar! Bu bir gelir sağlama modeli de olduğu için, insanlar kendini aşabiliyor" demişti. "Siz TikTok'tan rahatsız değilsiniz, siz vatandaştan rahatsızsınız!" diyerek eklemişti: "Dünyada 1 milyardan fazla insan TikTok'ta yeteneklerini sergiliyor. Finlandiya'da, Brüksel'de benzer eleştiriler almıyorsak, bu bizle ilgili olamaz. Türk insanıyla ilgili bu durum..." Haklı değil mi Bu çürümüşlüğü yaratan TikTok mu, insanlar mı sizce