Dünyanın en güzel kadını

62 yaşındaki Demi Moore 'Dünyanın En Güzel Kadını' seçildi. Haberin devamındaki yorum ise şöyle: "Eskiden 20-30 yaş arası kadınların güzel seçildiği yerde Demi Moore'un zirvede olması, güzelliğin kriterinin ve yaşının olmadığı şeklinde yorumlandı..."

Doğrudur, dünyada güzellik algısı değişeli çok oluyor. Evet bir taraftan yapay bir güzellik algısı hâlâ baskın; estetikler, fotoşoplar, fotoşoklar, bunlara doyamayanlar, her yerini yaptıranlar çok ama gerçek güzellik de onları kapsamıyor zaten. Güzellik çok başka bir kavram artık. Ona bakarsak, Demi Moore'da da estetik var ama onu güzel yapan daha çok ne yaptığı, nasıl yaşadığı, hayata nasıl baktığı, duruşu, iş yapışı vs... Yani sadece fizik yetmiyor insanı güzel yapmaya. Klasik güzellik dediğimiz, ne bileyim mesela altın oran bir surat (o da ne demekse!) porselen gibi bir yüz, renkli gözler, iri dudaklar ya da Barbie bebekle ilişkilendirilen güzellik artık geçer akçe değil. Güzellik yarışmalarının kriterleri bile değişti. Hatırlayın; geçen yıl Almanya'da düzenlenen 'Miss Germany' güzellik yarışmasını 39 yaşında, iki çocuğu olan İranlı mimar Apameh Schönauer kazanmıştı. Üstelik 15 bin kadını geride bırakarak birinci olmuştu. 'Miss Germany' yaş sınırını önceki yıl kaldırmıştı zira. Düşünün, bir dönem evlenip boşandığı anlaşılınca tacı elinden alınan Hülya Avşar'lar vardı... Şimdi iki çocuklu kadınlar birinci! 62 yaşındakiler 'dünyanın en güzeli'! Özetle, sınırlar kalktı, güzellik artık bambaşka şeyler ifade ediyor. Estetik isteyen yine yaptırsın ama bu kadar takmasın, diğer şeyleri de ıskalamasın. Mesela 6 yaşındayken ailesiyle Almanya'ya göçmüş 39 yaşındaki İranlı Apameh Schönauer'e dönün bakın... Kendini bir rol model olarak gördüğünü ve genç kadınları cesaretlendirebilmeyi ümit ettiğini söylemişti kazandıktan sonra yaptığı konuşmada. Kendi rol modellerinin 'İran'da özgürlükleri için sokaklara çıkıp gösterilere katılan ve seslerini yükselterek her gün kendi hayatlarını riske atan güçlü ve cesur kadınlar' olduğunu belirtmiş ve eklemişti: "Benim misyonum, bilhassa genç kadınları kendilerinin en iyi versiyonu hâline gelmeleri, büyük ve cesur düşünmeleri ve buradaki hayallerini gerçekleştirebilmeleri için teşvik etmek." Güzellik aslında nedir, kafanızda yeniden şekillendi mi acaba

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Dizilerde çalan o şarkılar...

Dizilerin ve filmlerin insanlar üzerindeki etkisi malum... Dizide ya da filmde görülen bir yerin ziyaretçi akınına uğraması kaçınılmaz oluyor... Dizide ya da filmde yenilen bir şey anında trend oluyor, bir oyuncunun giydiği kıyafetler kapış kapış gidiyor... Kimi sahnelerde kullanılan müzikler de aynı şekilde keza; anında sosyal medyada yayılıyor ve yıllar önce dinlenmiş olsa da yeniden trend oluyor. En son 'Eşref Rüya' dizisi, bir şarkıyı yeniden fenomen yaptı! Çağatay Ulusoy ve Demet Özdemir'in başrollerde oynadığı dizide; ikilinin yakınlaşma sahnesinde Kamuran Akkor'un 1986'da söylediği 'Bir Ateşe Attın Beni' şarkısı kullanıldı ve o dakikadan sonra sosyal medyaya yayıldı. Ki bu şarkı, daha önce başka sanatçılar tarafından da söylenmişti ama diziden sonra yayılma hızına inanamadım. Keza 'Uzak Şehir' dizisinin bazı sahnelerinde kullanılan Ahmet Kaya ve Selda Bağcan şarkıları da yeniden ve yeniden çok dinlenenler listesine giriyor ki, buna çok seviniyorum kendi adıma. Bir dizide Ahmet Kaya kullanılıyorsa, o dizi tartışmasız izlenir ve sevilir çünkü!

Haberin Devamı

Gözümüze sokmadan yıka