Bodrum'la barışmak gerek!

Geçtiğimiz birkaç günü Bodrum'da geçirdim... Ondan önceki hafta da yine Bodrum'da, bambaşka bir köşedeydim. Farklı davetlerde; farklı kesimden, farklı görüşten insanlarla zaman geçirdim. Bunun en güzel yanı da gündemi/trendleri/olayları farklı bakış açılarıyla dinlemek oluyor. Bu da çok iyi geliyor açıkçası; herkes senin gibi düşünmüyormuş, senin baktığın yerden bakmıyormuş meselelere, onu görüp anlıyorsun öncelikle. Fakat oturduğum her masada bir konu vardı ki, hemen herkes hemfikirdi: Bodrum artık dünya yıldızlarından biri! Biz her sene Bodrum'da fırlayan lahmacun fiyatlarını, artan kiraları konuşsak da, zengin ve yabancı turist bunlara bakmıyor! İstediğimiz kadar 'Bodrum bitti, Bodrum kalmadı' tadında konuşmalar yapalım; ultra lüks yatlar, jetler Bodrum'a gelmeye devam ediyor. Ha, eskisi kadar çok mu, değil mi, nedenleri ne, aşırı pahalılığın bunda payı var mı yetkililer otursun, hatta işletmecilerle birlikte hesap kitap yapsın bi' zahmet ama şu net: Ultra pahalı dediğimiz otellerin çoğu dolu. Yurt dışından transfer restoranlar, gece kulüpleri dolu. Ünlü markaların inşaatları harıl harıl devam ediyor. Bunun anlamı ne Bodrum artık dünyanın en önemli tatil mekanlarından. Gelenler, orada eğlenenler para hesabı yapmıyor! Dolayısıyla sana üç gömlek büyük gelen mekana gidip, oradan hesap fişi paylaşmanın kimseye bir faydası yok. O hesabı ödeyebilenler o mekanda zaten. Çok ünlü bir mekana yer yaptırmak istedi arkadaşlarım mesela, yer bulamadı, öyle bir izdiham. Evet Bodrum belki emekliye, asgari ücretliye, normal vatandaşa fazla geliyor ama Bodrum artık böyle bir yer, başka bir statüde. Meseleye artık buradan bakmak ve bu durumla barışmak gerekiyor.

Haberin Devamı

Bodrum da bizim Marbella'mız!

Geçtiğimiz hafta İspanya'nın güneyindeki meşhur tatil rotalarından Marbella'daydım mesela. Arkadaşım çocuğunu yaz okulu için oraya götürdü ve ev tuttu da, ben de ikinci kez gitme fırsatı buldum. 2024 yılında, European Best Destinations (EBD) tarafından 'Avrupa'da ziyaret edilecek en iyi turizm şehirleri' arasında birinci olan bir yerden bahsediyorum... Arap prenslerin yazlıklarının olduğu bu bölge, Avrupa jet sosyetesinin de çok sevdiği bir yer. Müthiş restoranlar, müthiş plajlar ve havalı bir gece hayatı var. Ve evet; pahalı bir şehir. Dolce Gabbana, Dior, Fendi gibi markaların plajlara adını vermesi, Coya, Cipriani gibi ünlü mekanların buraya havalı birer şube açması boşuna değil; büyük bir potansiyel olmasından. Endülüs'ün Malaga bölgesine bağlı küçük bir kasabayken, 70'lerde Peurto Banus isimli marinanın yapılması, Marbella'yı başka bir noktaya taşıyor. Marinada dünyanın en ünlü markalarının dükkanları var, en lüks otomobiller geçit töreninde ama hiçbir şatafat yok! Her şey çok mütevazı, çok sade. Lüks olan her şey duvarların ardında. Dünyanın en önemli golf merkezleri de burada. Sert bir iklimi olmadığı için yaz kış turist ağırlayan Marbella'ya golf meraklısı zengin turist de akıyor. İşte Bodrum'un da artık bu listelere girmesi gerekiyor. Yaz kış turist ağırlaması gerekiyor. Böyle ilgi çeken bir yerde turizmin sadece 2 ayla sınırlı kalması çok yazık. Buradaki altyapı sorunları, temel problemler, hatta son yıllardaki trafik sorununun çözümü için gerekenler yapılmalı. Sadece belediye sorumlu olmamalı buradan; devlet eli de değmeli. O kadar büyük bir potansiyel ki Bodrum, özel önem gösterilmeli. Başka ülkelerdeki tatil şehirlerine bakınca bunu daha iyi anlıyorsun!

Haberin Devamı

Haberin Devamı