Yine bir faciaya uyandık önceki sabah... Bolu'daki Grand Kartal Otel'de çıkan yangında 79 kişi hayatını kaybetti; onlarca yaralı var. İnsanlar yakınlarının cesetlerini bulamıyor zira yanan bedenleri tanımak çok zor. Hastaneler kimlik tanıma çalışmalarını sürdürüyor.

Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel, Türkiye'nin en popüler ve en eski kayak otellerinden biri. Herkesin bir anısı var, Türkiye'de kayak yapan herkesin mutlaka gittiği yerlerden biri. Sömestr tatili olduğu için de, otel neredeyse doluydu. Tam 238 kişi kalıyordu. Düşünsenize bir hafta önce gerçekleşse bu yangın, bu kadar insan ölmeyecekti belki de. Nasıl bir şans, nasıl bir kaderdir bu 12 katlı otelin 4. katındaki restoranda çıktığı düşünülüyor yangının. Sebebi ise henüz bilinmiyor. Sabaha karşı başlıyor, kısa sürede bütün oteli sarıyor. Herkes uyuduğu için de gafil avlanıyorlar maalesef. İnsanların pencerelerden bağırışları, 'yardım edin' çığlıkları içime işledi resmen. Korkunç bir çaresizlik. Şimdi herkes topu birbirine atıyor da... Olan biten akıl alır gibi değil.

Bir kere; otelde yangın alarmı yok! Varsa da çalmamış. Herkes gürültüye uyandığını anlatıyor.
İkincisi; alevler oteli sardıktan tam 50 dakika sonra müdahale ediliyor. Zira 2 bin yatak kapasiteli tatil bölgesinde itfaiye birimi yok! En yakın itfaiye Bolu merkezde. O da 41 kilometre uzaklıkta. Yolların buzlu olması sebebiyle olay yerine geç ulaşabiliyorlar. Otelin arka tarafı ise yamaç; ulaşamıyor itfaiye. Yangın söndürme helikopteri neden yok, onu da bilmiyoruz.
Daha da fenası, ahşap ağırlıklı, 12 katlı bir otelde yangın merdiveni tam muamma!

Bir taraf "iki tane var" diyor, diğer taraf "tek yangın merdiveni var" diyor. Madem öyle, insanlar neden çarşafları birbirine bağlayarak camlardan inmeye kalkıyor (Kaldı ki Twitter'da yangın merdivenlerinin görüntüleri TT oldu, görmüşsünüzdür) Şimdi... Gecelik ücretin 30 bin TL olduğu bir otelin bu rahatlığı, bu vurdumduymazlığı kimin eseridir ivedilikle sormak lazım. Sormak ve sorumluları derhal bulmak!! En acı olan da şu: Kimse ders almıyor, kimse bir daha olmayacağının sözünü veremiyor, kimse görevini yapmıyordenetlemiyor. Çok yazık. İnsanlar belki de aylarca para biriktirmişti çocuğunu sömestr tatilinde o otele getirebilmek için... Kimi çocuğuna karne hediyesi vermek istemişti. Birilerinin umursamazlığı yüzünden kaç can gitti bakar mısınız

SÜREKLİ ÖLÜYORUZ

Ne doğru demiş düşünürler... Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın! Biz nasıl mı ölüyoruz Denetimsiz otellerde ölüyoruz, denetimsiz inşaatlarda, unufak olan betonların altında kalıp ölüyoruz, hızlı trende ölüyoruz, aç gözlü doktorlar aç gözlü hastaneler elinde ölüyoruz, bakımı yapılmayan asansörlerde ölüyoruz, zehirli tarım ilacından, sahte içkiden, cahilin çıkardığı orman yangınından ölüyoruz, bazen sadece kadınız diye ölüyoruz. Bazen gözümüzün üstünde kaşımız var diye ölüyoruz. Sürekli ölüyoruz. Bu son olsun diyoruz ama yine ölüyoruz. Biz niye bu kadar körü körüne ölüyoruz sahi, bilen var mı

O kaymaya devam edenler var ya...

Kartalkaya yangınında soğutma çalışmaları sürerken kaymaya devam edenler varmış. Çeşitli haber siteleri o görüntüleri yayınlıyor. İzlerken kalakalıyorum. O korkunç can pazarının ardından hiçbir şey olmamış gibi kayabilmek normal bir şey değil ama çevre otellerin müşterileri, tatiline kaldığı yerden devam ediyor anlaşılan. Belki şöyle diyenler olacaktır: "Birileri, çocukları etkilenmesin diye normal hayatına devam edebilir..." Ya da şöyle: "Birileri belki bir yıl boyunca para biriktirdi bu tatili yapabilmek için, ne yapsın" Kimi de diyordur ki "Çocukların ne suçu var, onların tatili bu!" Evet onların suçu yok ama onlara da insan olmayı öğretin bi' zahmet, anlatın. Kaymasınlar ulan, bu sene de kaymasınlar! Empati yapmayı öğrensinler biraz. "Kaymazsan ölmezsin, bak başka şekillerde ölüyor insanlar" deyin ne olacak Bencil, umursamaz, duyarsız çocuklar yetiştirmeyin. "Bebeğimi atıyorum tutun" diyen insanları duyup da bundan etkilenmemek, bunu umursamamak insanlık mıdır Yanı başınızda 79 kişi öldü. İnsaf be!