Denizli'de yaşayan Asiye Nine, gece dışarı çıkmak isteyen torununa lafını dinletemeyince koluna terlikle vuruyor. Torunu da başına telefonla vurunca yaralanıyor. Hastane vs derken, olay kamu davasına dönüşüyor. Çünkü olayı başlatan terlik ve terlik silah sayılıyor! 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılıyor 80 yaşındaki Asiye Nine.

Soruyorlar yaşlı kadına; "Silah olduğunu bilmiyordum" diyor gülerek. Güler tabii, nasıl nereden bilsin yaşlı başlı kadın. Olanlar da şaka gibi zaten. Ayrıca o nasıl bir torun öyle Anneannen sana baksın, büyütsün, sen git kafasına vur öyle mi Tam hayırsız evlat Ökkeş! Hadi bu torun tam bir şuursuz, yahu o hakim neden böyle bir ceza verir Azılı suçlulara bile ceza verilmeyen bu ülkede, 80 yaşındaki anneanneye böyle ceza nedir, nedendir 'Ellerine sağlık' diyeceğine yaptığına bak. Belli ki o hakim, hiç anne terliği yememiş! Hatırlarsınız belki, yıllar önce anne terliği silah sayılmış, bu ceza literatüre geçmişti. Oysa tarihin en eski, en masum terbiye etme biçimidir terlik fırlatma. Yemeyen yoktur bu ülkede. Yemeden terbiye olan da! Densizin biri annesinden yediği terlikten şikayetçi olunca, bir gelenek de böylece mahvoldu. Bu konuda yazılmış kitap bile var: 'Anne Terliği'. Çocuklar için yazılan bu kitapta; herkesin hafızasında yer eden anne sözleri ve terlik fırlatma anıları bir araya getirilmiş. Özetle, ben Asiye Teyze'ye çok acıdım, çok üzüldüm. Yaşlı bir insana bu kabalık, bu insafsızlık çok fazla. O hakim bu cezadan vazgeçmezse, bütün anneler birleşsin ve anne terliğini fırlatsın kafasına! Çünkü hak etti bunu.

Yalnız kurtlar ve karizmaları

Geçen eylülde, 81. Venedik Film Festivali'ne katılan ve kırmızı halıda şov yapan Brad Pitt ve Goerge Clooney ikilisini hatırlıyor musunuz Eğlenceli halleri ile festivale resmen damga vurmuşlardı. İkilinin festivale katılma nedeni; 16 yıl sonra bir araya gelip oynadıkları yeni filmleri 'Wolfs'ı tanıtmaktı. Festivalde yarışma dışı gösterilen ve bir dijital platform için çekilen film, tüm dünyada merakla beklendi haklı olarak. Zira efsane 'Ocean 11-12 ve 13' filmlerinde bir araya gelen ikilinin uyumu tartışmasızdı ve bu merak çok haklı bir meraktı. Sonuçta, dünyanın en karizmatik, en başarılı sinema yıldızları bir arada! Ben de meraktaydım elbette ama tek film için dijital üyelik almaktan bıktığım için beklemedeydim. Sonunda, geçen hafta sonu bir THY uçuşunda filmi yakaladım ve arkama yaslanıp zevkle izlemeye başladım. Bir bölge savcısının, otel odasında eğlendiği genç erkeğin ölümü ile başlayan hikaye; bu karışıklığı 'temizlemek' üzere çağrılan bir uzmanın gelişiyle ilerliyor, otel yöneticisi de başka bir uzmanı aynı sebepten çağırınca her şey karışıyor. İşin içinde uyuşturucu, mafya, kaçmaca kovalamaca olunca, macera büyüyor. İşin doğası gereği tek başına çalışan bu yalnız kurtlar, (filmin adının 'Wolves' yerine 'Wolfs' olması bu yüzden) birlikte çalışmak zorunda kalınca da eğlence başlıyor. Aslında tatlı sahneleri olan ama mizahı sıradan, vasat bir film bu. Filmin en büyük kozu, başrol oyuncuları! Clooney ve Pitt'in saygı duyulası karizmasından sonuna kadar yararlanan bir film diyebiliriz. Zaten ortalıkla başka bir başyapıt olmadığı için de zevkle izliyorsunuz.

'Kürk Mantolu Madonna' beyazperdede 'olacak mı'

Türk Kütüphaneciler Derneği, 2024 yılında kütüphanelerden en çok ödünç alınan kitapları açıklamış... Yetişkin kitapları kategorisinde Reşat Nuri Güntekin imzalı 'Çalıkuşu', Jose Mauro de Vasvoncelos imzalı 'Şeker Portakalı' ve Sabahattin Ali imzalı 'Kürt Mantolu Madonna' ilk sıralarda yer almış. Ve ne ilginçtir ki, 'Kürk Mantolu Madonna'nın beyazperdeye aktarılma haberleri de aynı günlere denk geldi. Ölümsüz bir aşkı anlatan bu kült romanın sinemaya uyarlanması yıllardır bekleniyordu ancak senaryoyu yazmak 'Ayla', 'Sınav' ve 'Uzun Hikaye' filmlerinin senaristi Yiğit Güralp'a nasip oldu. Güralp, "15 yıldır hayalimdi" diyerek duyurdu haberi sosyal medyada. Yapımcı ise Deniz Kayakıran. "Türk halkının en çok okuduğu kitap olması sebebiyle projenin üzerine titriyoruz" diyor Kayakıran. Kitap uyarlamaları bugüne kadar 'çoğunlukla' hayal kırıklığı yarattı ama bakalım bu şahane roman beyazperdede nasıl olacak!