Alaçatı acayip bir yer gerçekten… Yıllardır orada olup biten saçmalıkları, magandalıkları, ses kirliliğini, mekanlardaki mafyatik ortamları konuşur dururuz, hiç değişmez. Ama geçen yıl umutlanmıştık biraz... Hatta yazmıştım polisin Alaçatı'da göz açtırmadığını ve şöyle demiştim: "…
Alaçatı'da dikkatimi çeken bir başka durum da artan polis sayısı oldu. Özellikle temkinsiz bölgelerde o kadar çok polis var ki; vale terörüne izin verilmiyor, bar kapılarında kimseye göz açtırmıyorlar. Alkol muayenesi desen, o da bol. Özellikle çocuğu dışarıda olan aileler durumdan mutlu. Bravo İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve kolluk kuvvetlerine. Her türlü denetimi, alkol çevirmesini, asayiş kontrolünü yapsınlar; şu tatil beldelerini magandalardan ve mafyadan temizlesinler artık..." 1 Ağustos 2025 itibarıyla de gördük ki; değişen bir şey yok! Ezgi Mola'nın yakın zaman önce boşandığı eşi Mustafa Aksakallı'nın mekanında tartışma çıkmış, bir suç örgütü liderinin oğlu (yıl 2025 ama suç örgütü var!!) ve arkadaşları taşkınlık yapmış. Silahlar patlamış, Aksakallı da ayağından vurulmuş. Sonrası çığlıklar, kaçışanlar… Bir tatil merkezinden bahsediyoruz ya! İnsanlar burada silahla dolaşabiliyor, mekana silahla girebiliyor! İnanılmaz gerçekten. Biz boşuna mı Alaçatı deyince tereddüt ediyoruz; olan oldu işte.
Haberin Devamı* * *
Bakın, yine aynı bölgeden bir başka haber… Olay yeri Çeşme. Bir otelde görevli vale, müşterinin piyasa değeri 7 milyon lira olan otomobiliyle kaza yapıyor. Valenin genç olduğu, kapalı otoparkta gaza basınca kazayı yaptığı söyleniyor. Hava yastıkları patlıyor ve pert raporu veriliyor. Oteldekiler ise "Olur böyle şeyler!" diyor. Araba pert ayol, nasıl olabilir böyle bir şey! Üstelik o aracın sahibi ikame araç istiyor, onu da vermiyorlar. Kadının mağduriyetini düşünsenize; hem aracı yok, hem de mahkemelerde aylarca sürünecek. Allah insanı bu valelerden korusun gerçekten! Her biri birer mafya. İstanbul'un ortasında, Bebek'te kadın hırpalamışlıkları bile var, hatırlayın. Bu gücü nereden alıdıkları, kime güvendikleri belli: Cezasızlığa güveniyorlar! Gerekmedikçe aracınızı valeye vermeyin diyeceğim ama memlekette park yeri bulamıyorsun artık! En iyisi araç sahibi olmamak galiba!
Haberin DevamıHerkes yer içer, hesabı Aras öder!
Mersin'de ortaokul öğrencisi 11 yaşındaki Aras Kayretli, orman yangınlarına dikkat çekmek için sosyal medyada 'Takipçim Kadar Çöp Topluyorum' diye bir akım başlatmıştı. 20 takipçi sayısı, sadece 24 saat içinde 300 bine ulaştı. Dün itibarıyla da 500 bin olmuştu. Topladığı çöpleri videoya çekip paylaşan Aras'ı toplamda 40 milyon kişi izlemiş. O da kuzenleri ve arkadaşlarıyla her gün çöp toplamaya çıkıyor. Herkes 'Ne güzel çocuk yetiştirmiş annesi' diye övüyor, alkışlıyor onu ama bu işte bir gariplik yok mu Sosyal medya gücüyle çocuğu çöpçü yaptık resmen! Evet çocuk şahane, çocuk duyarlı ama kimse de yerinden kalkıp destek olmuyor. Hatta kimse utanmıyor, çöplerini sokaklara atmaya devam ediyor. Sarıyer-Bebek sahil hattını gören var mı Her akşam millet geliyor, yiyor, içiyor, çöplerini bırakıp gidiyor. Yerler çekirdek kabukları, şişeler, torbalar, her tür çöple dolu. Kimse iki metre ötesindeki çöp kutusuna atmayı denemiyor bile. Ama Aras gibiler çöp toplayınca alkışlar, destekler gırla. Tam 'Herkes yer içer, hesabı Aras öder' durumu. Bari alkışlarken utansanız biraz.
Haberin Devamı'Dönerci eve gelsin' vizyonu