Deezer, geçen hafta önemli bir araştırma yayınladı. 8 ülkede 9 bin kişiyle yapılan bu çalışma, müzik ve yapay zekâ ilişkisinin geldiği noktayı tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Araştırma diyor ki, "Dinleyici yapay zekâ üretimi şarkıları dinliyor ama fark etmiyor".
Müzik dinleme platformu Deezer'ın araştırmasına ABD, Kanada, Brezilya, Birleşik Krallık, Fransa, Hollanda, Almanya ve Japonya'dan kişiler katıldı. Her bir dinleyiciye 3 şarkı dinletildi ve "Hangisi yapay zekâ ürünü" diye soruldu. Katılımcıların yüzde 97'si dinledikleri üç şarkıdan hangisinin yapay zekâ ile üretildiğini ayırt edemedi. Üstelik sonuç çoğu katılımcıda bu durum rahatsızlık yarattı. Dinleyicinin yarısından fazlası, "İnsan mı, makine mi" sorusuna cevap verememekten huzursuz oldu.
İşin duygusal tarafında başka bir tablo daha var. Dinleyicilerin yüzde 73'ü yapay zekâ ile üretilmiş şarkıların mutlaka belirtilmesi gerektiğini savunuyor. Yüzde 51'lik bölümü, yapay zekânın önümüzdeki 10 yılda müzik yaratımının önemli bir bölümüne nüfuz edeceğini düşünüyor.
Haberin DevamıKabul etmeye hazırız ama teslim olmaya henüz değil. Ayrıca korkutucu tarafını da kabul eden yüzde 64'lük dilim yapay zekânın müzik üretiminde yaratıcılığın kaybına neden olacağını düşünüyor.
Deezer'ın kendi rakamları daha ürkütücü. Platforma günlük yüklenen tüm şarkıların yüzde 34'ü artık tamamen yapay zekâ üretimi. Her gün 50 bin şarkı... Bu insan kapasitesinin çok ötesinde bir üretim hızı ve dijital platformların raflarını dolduran dev bir sentetik enflasyon demek. Bu yoğunluk, gerçek sanatçıların görünürlüğünü azaltmakla kalmıyor; platform ekonomisinin dengesini de bozuyor.
Nitekim yapay zekâ ile üretilen şarkıların yüzde 70'inin sahte dinlemelerle şişirildiği bilgisi, meselenin sadece estetik değil maddi bir tehdit olduğunu da gösteriyor.
YAPAY ZEKÂ ETİKETİ GEREKLİ!
Deezer'ın 2025 başından beri yapay zekâ şarkıları otomatik etiketlemesi ve algoritmik önerilerden çıkarması önemli bir adım. Çünkü teknolojinin kontrolsüz büyümesi, yaratıcı sektörlerde yalnızca estetik değil etik bir sorun da yaratıyor.
Araştırmada katılımcıların yüzde 73'ünün "Telifli eserler izinsiz şekilde yapay zekâ modellerini eğitmek için kullanılmamalı" demesi boşuna değil. Sonuçta müzik bir modelin veri havuzuna bırakılacak kadar nötr bir şey değil. O bir yaşam biçimi, bir duygulanım, bir imza.
Haberin DevamıTüm bu veriler bize şunu söylüyor: Yapay zekâ hayatımızın içinde, evet. Müzik üretimine dahil olacak, o da doğru. Ama dinleyici hâlâ insan hikâyesinin izini sürüyor.
Bir şarkıyı etkileyici yapan şey, ses dalgalarının matematiği değil; arkasındaki kişinin nefesi, yaşadığı kırılma, aktardığı duygu. Yapay zekâ bunu taklit edebilir ama sahip olamaz. Müzik, insanın elinden çıkınca anlamlı.
Bugün karşı karşıya olduğumuz en büyük soru şu: Teknoloji müziği hızlandıracak mı, yoksa ruhundan uzaklaştıracak mı Cevabı belki bugünden vermek kolay değil.
Ama bildiğim bir şey var; müzikte hâlâ insan kazansın istiyoruz.
Dikkat çekenler
◊ Erdem Tunalı ve İdil Meşe

3