Yine geç kaldık!

Beşiktaş sezona kötü başladı. Transfer çalışmaları bir türlü planlanamadı. Oysa ki geçtiğimiz sezon bitmeden çalışmalar başlanmalıydı. Olmadı... "Yumurta kapıya dayandı" diye bir söz vardır ya, yine öyle oldu! UEFA Avrupa Ligi'nden elendik, Konferans Ligi'nde ise kasaba takımına boyun eğdik. Ama rakipler sizi beklemez, zaman sizi beklemez... Umarım korktuğum başımıza gelmez. Son iki transfer Vaclav Cerny ve Tiago Djalo... Elbette umarım takıma güç katarlar. Cerny, Hollanda'da özellikle Twente'de çıkış yakalayan bir futbolcuydu. Ama Bundesliga'nın sertliğinde tutunamadı. Türkiye Ligi'nin de kolay olmadığını, özellikle beklerin çok sert oynadığını biliyoruz. Bakalım burada Beşiktaş'ın istediği oyuncu olabilecek mi Djalo'ya gelirsek...

Alanyaspor maçında bana göre sınıfta kaldı. Sakatlığının tam olarak geçmediğini hissettim, ağır hareketlerle maçı tamamladı. Evet, kesici özellikleri var ama Beşiktaş'ın ihtiyacı olan, Roman Saiss gibi oyunu yönlendirecek, geriden topu oyuna sokabilecek bir stoper. Djalo bu özelliklerden uzak bir görüntü çizdi. Milli takımımızın Gürcistan ile oynadığı maçta Beşiktaş'ın transfer listesinde yer alan Davitashvili'yi dikkatle izledim. Çok beğendim! Kaleye dikine giden, güçlü, başarıya aç bir oyuncu. Üstelik sadece 24 yaşında... Beşiktaş için büyük avantaj olur. Benim aklım Gedson Fernandes'te kaldı. Biri bana; Gedson'un neden satıldığını anlatabilir mi Tabii bu zor günlerde ateşten gömlek giyen Sergen Yalçın, umarım bir kez daha şapkadan tavşan çıkararak Beşiktaş'ı zirveye taşır.